Albert Camus ve Renkli Ankara!
Albert Camus…
Fransız yazar ve filozof.
14 yaşında Nobel aldı.
Trene binmek için bilet aldı, binmedi, bindiği arabayla kazada öldü.
Yaşarken güneşin ‘yakıcılığını’ anmadan geçmedi, ‘Yabancı’daki kahramanı işlediği cinayeti anlatırken ‘güneş gözlerime saplanmıştı’ dedi…
Konumuz sonbahar!
Camus’nün sonbaharla ilgili bir sözünü de analım ve sözü Ankara’ya ama ‘Kırmızı Ankara’ya getirelim…
“Sonbahar, her yaprağın bir çiçeğe dönüştüğü ikinci bir bahardır.”
Evet, sonbahar yılın en renkli zamanlarının yaşadığı günleri barındırır.
Yeşil, sarı veya kahverengi derken bazı ağaçların yaprakları kırmızıya döner!
Kırmızının açıklaması, yapraktaki klorofilin azalmasıyla antosiyanin pigmentleri ortaya çıkmasıdır.
Ankara’nın pek çok yerinde ama özellikle parklarında kırmızı rotalar oluşur.
Yazının farklı zamanlarda okunması olasılığını da düşünerek, kesin olmasa da bazı tarihler verelim.
Yazının hazırlandığı günler ekim ayının ikinci haftasına denk geliyordu.
Tam da bugünler, ‘her yaprağın bir çiçeğe dönüştüğünü’ bazılarının ‘kızardığını’ görme zamanıdır!
Kırmızıyı yakalamak için dolu dolu bir ay kadar zamanımız var.
En başta akçaağaçlar, kızıl meşeler, süs........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d