“EMPATİ”YE SAHİP OLMAK YA DA OLMAMAK, İŞTE TÜM MESELE BU!
Karanlık ve karamsar tablolara değil, umuda ihtiyacımız olan çok değişik zamanlar geçtiğimiz bugünlerde, içinizi karartmak niyetinde değilim. Ancak konuşmadan ve üzerinde düşünmeden yaşamamız gereken öyle bir kavram var ki, esasen bir yüce erdem. “Empati.”
Aldığım eğitimlerle bu beceride oldukça yüksek oktavda yetkinleşmiş bir birey olarak, etrafıma da her zaman empatiyi işaret etmek ve onun değerini naçizane göstermek arzusunda olduğumu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Elbette insan olmanın getirdiği istisnai durumlar hariç.
Ancak günlük hayatta çoğu zaman gözlemlediğim herhangi bir olayda karşıdakini, “biraz empati yap, empati hiç yapamıyorsun, empati yeteneğin yok” gibi yaftalamalarla suçluyoruz ve bunu yaparken kendimize hiç bakmıyoruz. Acaba biz gerçekten empati yapabiliyor muyuz? Aynayı biraz olsun kendimize çevirebiliyor muyuz? Hadi şimdi içimizden biraz kendimizi düşünelim, özeleştiri yapalım. Elbette günlük hayatın keşmekeşi içinde her zaman bunu yapabilmemiz mümkün olmuyor. Ancak “olması gerektiği yerde, zamanda ve durumda” bunu yapabiliyor muyuz? İşte tüm mesele bu.
Karşıdakinin duygularını, düşüncelerini ve durumunu anlama yeteneği diyebileceğimiz “empati”........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Joshua Schultheis
Rachel Marsden