menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sahip oldukları bizden çaldıklarıdır 

44 32
30.04.2025

“Bana isnat edilen suçlamaların tamamını reddediyorum. Ben meslek namusunu her şeyin üstünde gören ne kendim ne de ailemin kursağından tek bir haram lokma geçmesine asla izin vermeyecek karakterde bir Cumhuriyet çocuğuyum. Ailem ve ben yokluk içerisinde büyüdük. Zorluklar içerisinde eğitim hayatımı sürdürdüm. Bütün bunların hepsinin bu ülkenin ve Cumhuriyet’in bana sunmuş olduğu bir nimet olduğunun farkında olarak hayatımı sürdürdüm. Hiçbir zaman ne kendi adıma ne de baba evime gölge düşürecek, ileride çocuklarımın utanmasına neden olacak bir iş ve işlem asla gerçekleştirmem. Bunu kendime yapılmış bir hakaret kabul ederim."

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik ikinci dalga operasyonda gözaltına alınan isimlerden Ramazan Gülten’in polisteki ifadesinden bu satırlar.

Gülten İBB’de göreve başladığı günden itibaren halka ait olanı, yani kamusal mülkiyeti savunmuş, kamusal mülkiyetin gaspına karşı durmuş ve ruhsatsız, kaçak, halkın yaşam alanlarını işgal eden yapıları gözünü kırpmadan yıkmaya girişmişti.

Üsküdar’daki kaçak yapıları yıkmaya gittiğinde dükkân sahiplerinin üzerine saldırdığı ve yumruklayarak burnunu kanattığı Gülten asla geri adım atmamış, Hiranur Vakfı’na ait Sancaktepe’deki kaçak külliyeyi de mühürlemiş ve yıkım işlemlerini başlatmıştı.

Gülten ve onunla birlikte çok sayıda belediye bürokratı yine bir şafak operasyonuyla ve Ergenekon-Balyoz kumpas davalarından alınan ilhamla “ikinci dalga” denilerek gözaltına alındığında, İstanbul’da büyük depremin habercisi olma ihtimali hayli yüksek bir depremin üzerinden sadece birkaç gün geçmişti.

Geçtiğimiz haftalarda Devlet Bahçeli dili ve edebiyatı uzmanlarının “İmamoğlu’nu serbest bırakın diyor” dediği Bahçeli depremden hemen sonra yaptığı açıklamada "İstanbul’un ehline ve hak eden ellere emanetiyle olası felaketlerin üstesinden gelmek mümkündür" diyerek kayyıma işaret etmiş, hemen ardından da bu operasyon gelmişti.

Belediye bürokratlarının çok önemli bir bölümünün devre dışı bırakılmasının aslında İBB’ye fiilen kayyım ataması anlamına geldiğini ve aslında işin resmiyete kavuşması için sadece gün........

© soL