menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu Halk

23 33
01.06.2025

İnsana insan gerek. İnsansız olunmaz. İnsanlaşmak lazım. İnsani olanın peşini bırakma. Tamam, öyle yapalım.

Şimdi 2025’te, şimdi bugün, insan nedir?

En kabaca ifade edersek insan düşünebiliyor değil mi? İnsanın ne düşündüğü, kavramı bağlamaz ancak düşünebiliyor insan. Konuşabilen, soyutlayabilen, olay ve olgular arasında bağlantı kurabilen, iletişime açık, toplumsal ilişkiler kurmakta becerikli, bu ilişkiler içinde dayanışarak, yan yana gelerek, bir arada devinerek gelişebilen, toplumsal bir varlık… Üstelik araç falan da yapabiliyor.

(Ohoooo 2025 dedik, şimdi dedik. Laf mı bu? Sus, sevgili yazar, sadede gel)

İnsanız. Çok şey yapar, çok şey oluruz.

Peki, halk nedir?

Bir bölgede ya da ülkede yaşayan insanlar. Ortak bir kültüre sahip mi? Evet. Ortak bir geçmiş ya da gelecek tahayyülü var mı? Evet, yani olmalı. Bir ülkedeki herkes halkın parçası mıdır? Evet, parçasıdır. Halk geniş bir topluluktur nihayetinde. Dallandırıp budaklandırmayalım. Yurttaşlık başka bir kategori, o daha çok bireye, hukuki haklar ve sorumluluklar sarmalında iradeye, farkındalığa, hesap sormaya, hak aramaya, bir ülkü etrafında birleşmeye, demir leblebi olma noktasına erişmiş, bir eşik atlamış halka tekabül ediyor.

Bu da tamam…

Başa dönüyorum halktan umut kesilir mi?

Yanıtlamıyorum şu an ancak öteden beri dost meclislerinde, okuduğum makalelerde, katıldığım söyleşilerde, duyduğum değerlendirmelerde içimi kemiren, beni rahatsız eden bir söylem, aslında daha çok bir tavır var halk konusu açıldığında. Hakikaten tarih konusunda da konuşulsa, siyasetten de dolanılsa, bugüne dair saptamalar yapılacak da olsa beni kışkırtan, itiraz etmeme neden olan bir kibir gölgesi bu. Tenzih ediyorum, niyetlerden bağımsız genelde. Evet, üstümüze yapışmış bir refleks adeta. Bir büyüklenme, bir üstünlük, karşıdakini bir hakir görme gölgesi siniyor bütün o iri laflara, söyleyişlere, saptamalara,........

© soL