Demokrasi ve hukuk altında kaybolan cumhuriyet
Demokrasi dillerden düşmüyor. Demokrasi yanılsamasını yaratanlar, demokrasiyi yalnızca kendi çıkarına kullananlar, demokratik düzende sömürülenler ve boğulup kalanlar, demokrasi olunca her şey düzelecek diyenler bir arada. Özgürlük adı altında tam garabet hali…
Anayasaya bakarsak bolca “demokrasi”den söz ediliyor. “Demokratik hukuk devleti”, “demokratik toplum düzeni” esas. Daha “Başlangıç” Bölümünde, hiçbir kişi veya kuruluşun bu Anayasada gösterilen özgürlükçü demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş düzenin dışına çıkamayacağı belirtiliyor ki “Başlangıç”ta belirtilen temel ilkeler Anayasanın 2. maddesine göre cumhuriyetin temel nitelikleri arasında ve değiştirilemez.
Anayasa Mahkemesi, demokratik düzeni “eşit kullanım”, “kişilere ve topluma huzur ve adaletli bir düzen sağlama” ilkelerine bağlıyor ve “demokratik hukuk kuralları” içinde kalınması uyarısını yapıyor.
Yine Anayasa Mahkemesine göre: “Demokratik siyasal yaşamın vazgeçilmez ögesi sayılan siyasi partilerin hepsi devlet için aynı değer ve sırada”. “Birinin öbüründen üstünlük ya da önceliği, yakınlık ya da uzaklığı asla söz konusu değil”. Özsöz olarak “Anayasaya göre iktidar ve muhalefet partileri devlet katında eş düzeyde”.
Ne gezer? Siyasal iktidar Anayasa ve Cumhuriyet ilkelerinin dışına çoktan çıktı. Güncel olaylarda da görüldüğü üzere Anayasayı da Cumhuriyetin temel ilkelerini de yok sayıyor. Kendisinden ve iktidar ortaklarından başka siyasi faaliyete, demokratik siyasal yaşamın vazgeçilmezi siyasi partilere, seçme ve seçilme haklarına izin vermeme girişiminde.
15 Haziran 2015 genel seçiminden 1 Kasım 2015 genel seçimine AKP lehine sıçrayış unutulmadı. Mühürsüz oylar unutulmadı. Seçimle gelen belediye başkanları ve meclis üyelerinin başına gelenler........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d