Bilimin Öksüz Kaldığı Bir Tercih Tablosu
Üniversite sınav sonuçları açıklandı. İlk bakışta bu tablo, gençlerin hangi bölümlere
yöneldiğini gösteren basit bir istatistik gibi görünebilir. Oysa gerçekte bu sonuçlar, yalnızca bir tercih sıralamasından ibaret değil; ülkemizin geleceğe, bilime ve eğitime nasıl baktığının aynasıdır. Çünkü eğitim fakültelerindeki tercihler, yarının sınıflarında hangi öğretmenlerin olacağını, hangi alanlarda nitelikli insan gücünün yetişeceğini ve hangi değerler üzerine bir toplum inşa edeceğimizi belirler.
Bugün açıklanan tercih tablosu, bize önemli bir gerçeği gösteriyor: Fen bilimleri öğretmenliği bölümleri öksüz kalıyor. Ve bu, yalnızca birkaç boş kontenjan meselesi değil; ülkenin bilimle olan bağının zayıfladığına dair sessiz ama sarsıcı bir çığlıktır.
Unutmamamız gereken çok önemli bir gerçek var: Eğitim fakülteleri yalnızca öğretmen yetiştirmez; aynı zamanda bir ülkenin düşünce biçimini, geleceğini ve değerler sistemini şekillendirir .
Ancak temel fen bilimler eğitimini veren fizik, kimya, biyoloji ve fen bilgisi öğretmenliklerine yönelik düşük tercih oranları, bu alanlara gerçekten istekli ve güçlü bir altyapıyla gelen adayların sayısının da giderek azaldığını gösteriyor. Yani sorun yalnızca boş kalan kontenjanlardan ibaret değildir.
Daha da kaygı verici olan, bu bölümlere yönelen az sayıdaki adayın önemli bir kısmının fen bilimlerine karşı derin bir ilgiye ya da sağlam bir hazırlığa sahip olmadan bu sıralara oturmasıdır. Gerçekten bu alanı isteyen, bilime tutkuyla bağlı adayların azalması; gelecek yıllarda öğrencilerimizin karşısına çıkacak öğretmen profilini de zayıflatacaktır. Fen bilimleri öğretmeninin eksikliği, aslında bilimsel merakın eksikliğidir. Bu, yalnızca bir dersin eksik anlatılması değil; yarının laboratuvarlarının boş kalması, araştırma merkezlerinde bilimin sesinin kısılması ve toplumun düşünce dünyasında bilimin geri plana itilmesi anlamına gelir.
Bu yıl Eğitim Fakültelerine yapılan öğrenci tercihlerini, açılan kontenjanları ve bu kontenjanlara yerleşen öğrenci sayılarını incelediğimde ülkemizin geleceği adına ciddi bir kaygı duydum ve derin bir üzüntü hissettim. Uzun yıllardır fen bilimlerine ve bilim eğitimine yeterince değer verilmemesinin, kaçınılmaz olarak........
© Samsun Son Haber
