Ben Kimim - 2: Zihnin İnşa Ettiği Evren
Bir önceki yazımızda, Muğla'nın güzide ilçesi Datça'da, Eudoxus'un 2400 yıl önce yaşadığı Knidos'ta, büyüleyici bir gün batımında doğanın eşsiz manzarası karşısında sorduğumuz o kadim soruyla bitirmiştik:Ben kimim?
Süren bu manzarayı sessizce izleyicilerine sergiliyordu. Sanki hem geçmişe hem geleceğe aynı anda bakıyorduk.
Ve biz yalnız değildik. Yüzlerce insan aynı büyünün içine kapılmıştı. Güneş, son ışığını ufka bırakıp kızıllığa gömüldüğünde kalabalık bir anda coşkun bir dalga gibi kabardı; alkışlar ve haykırışlar, o anın heyecanını gökyüzüne taşıyordu.
Aklıma takıldı;
Acaba hepimiz gerçekten aynı manzarayı mı görüyorduk?
Ufuk, kızılın olağanüstü tonlarına bürünürken, oradaki her birimizin zihninde aynı gerçeklik mi oluşuyordu?
İşte bu yazıda, bu soruların izini sürmeye devam edeceğiz.
Bu kez bakışlarımızı yalnızca gökyüzüne değil, kendi iç dünyamıza da çevireceğiz. Çünkü belki de aradığımız cevap, yıldızların derinliklerinde olduğu kadar zihnimizin kıvrımlarında da gizlidir.
Haydi başlayalım?
Her sabah uyandığında, gözlerini açtığında odanın köşesini, pencerenin ışığını, etrafındaki eşyaları görürsün. Hepsi sana apaçık "gerçek" gibi gelir. Çoğu zaman bunu gözlerimizin bize sunduğu bir gerçeklik olarak kabul ederiz.
Ama gözlerimiz, aslında yalnızca ışığı algılayan birer alıcıdır. Dış dünyayı görmezler; yalnızca bilgiyi taşırlar. Asıl iş, beynimizdedir. O ışığı işler, yorumlar ve dünyayı bize yeniden sunar.
Bunu anlamak için bir örnek verelim:Bir elmaya bakalım.
Güneş'ten fırlayan ışık parçacıkları, yani fotonlar, yaklaşık150 milyon kilometrelik bir mesafeyi yalnızcasekiz dakikada katederek Dünya'ya ulaşır. Bu, evrendeki en büyük hız olan ışık hızının bir armağanıdır. Yolculuğun sonunda ışık, Dünya'nın atmosferine girer. Atmosferdeki moleküller özellikle kısa dalga boyuna sahipmavi ışığı güçlü biçimde saçar. İşte bu yüzden gökyüzü bize mavi görünür. Geriye kalan daha uzun dalga boyları-kırmızı, turuncu ve sarı tonlar-daha az dağılır ve yoluna devam eder.
kabuğundaki pigmentler ışığın büyük kısmını emer, amakırmızıya yakın dalga boylarını geri yansıtır. Elma yüzeyinden geri yansıyan bu dalga, gözümüze........
© Samsun Son Haber
