menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

7 ortak girdiğimiz dana olduğu halde kemalistler neden inliyor?

9 0
04.06.2025

Muhterem kârîlerim, muhabbetler arzederim, cümleten selamün aleyküm. Evet, elhamdülillah, yine bir kurban bayramını edâ etmek üzereyiz. Şükrolsun. Hepinizin bayramını şimdiden tebrik ederim. Cenab-ı Hak, rızasına yaklaşalım diye emrettiği kurban ibadetini, hakkıyla yerine getirebilmeyi nasip eylesin. Âmin. Âlem-i İslam'ın, hususan Gazze'nin, kışını tez zamanda bahara kalbetsin. Âmin. Bu arada, elbette, mübarek beldelerde haccını yerine getirmekte olan büyüklerimize-kardeşlerimize de yüzbinler maşaallah. Allah duaları feyizlendirsin. Kusuratımızı bağışlasın. Onlardan da bizden de kabul buyursun. Tekrar tekrar 'âmin'ler...

Tabii, farkındasınızdır, kurban sezonu açılınca başka şeylerin daha sezonu açılmış oluyor. Hııı-hııııı. "Mesela?" Mesela: Kemalistlerin kurban üzerinden müslümanlara lâf atma sezonu da açılıyor. Evet. Senelerdir böyle. Alıştık gibi birşey. Yani, demem o ki, böyle bir sezon da var muhterem kârilerim. Bayram yaklaşınca o da başlıyor. Normalde haftada bir Nusret'te dürüm gömerken fotoğraf paylaşanları dahi, ki kemalistler etin en yağlı yerinden yemeyi Türkiye kurulalı beri severler, birden vegan temayüller sergiliyorlar. Sığıra, deveye, koyuna, koça, keçiye... Yani bilumum kurbanlıklara derin bir sevgi besliyorlar. Coştukça coşuyorlar. Yerseniz. Kurbana kadar sürüyor bu böyle. Kurban geçince 'dürüm-kebap-mangal sezonu'na kaldıkları yerden devam ediyorlar.

Çengelköy hıyarı gibi tek kalem görmeyelim hepsini. Iı-ıh! Yanlış. Zeki kardeşinizin meşhudatına göre bunların iki türlüsü var: Bir türlüsü, doğrudan kurban ibadetini aşağılayarak, ilkellik gibi lanse ederek veya katliam zannettirerek müslümanları ondan soğutmaya çalışıyor. Diğer türüyse daha sinsi... Evet. Nasıl? "Sadaka vermek varken kurban kesmeye ne gerek var canım?" diye soruyorlar. Yani sanki bizi 'daha büyük bir hayra ulaştırmak için' kurbana karşılar. Yine yerseniz tabii. Bir nevi şeytanın sağdan yaklaşması... 'Ya ben aslında senin iyiliğin için söylüyorum'cusu... (Hacda da aynı taktiğin işletildiğini biliyorsunuzdur muhterem kârîlerim. Orada da, ki duymuşsunuzdur, şey diyorlar mesela: Paranı Araplara kaptırmak yerine Türk çocuklara burs versene?) Halbuki İslamiyetten azıcık hissesi bulunan bilir: İbadetlerin illetleri de, hikmetleri de, yerleri de ayrı ayrıdır. Becayiş olamazlar.

Zaruret şartları oluşmadığı sürece birbirlerinin yerine sayılmazlar. (Bu sayılış da ancak dört mezhep fıkhının bize öğrettiği sınırlar içindedir elbette.) Malum ya, müzmin sağlık sorunları nedeniyle oruç tutamayan birisi, yerine fidye verebilir mesela. Lakin "Canım bu sene kurban kesmek değil de burs vermek istiyor!" diye insan hevasına göre ibadetleri yerinden oynatamaz. Hâşâ, Allahlık taslayamaz, haddini aşamaz, dini yeniden yazamaz. Zaten 'Türkiye Allahsızlığı'nın en büyük arızalarından birisi de........

© Risale Haber