menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İlim Âlim ve Amel

13 1
25.09.2025

Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor: “De ki: ‘Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’ Doğrusu ancak akıl ve idrak sahipleri bunu anlar.” (Zümer, 39/9). Bu ayet ilmin ve âlimin gerçek değerini ortaya koyuyor. Ancak âlimler de başıboş bırakılacak şahsiyetler değildir. Onların çok önemli görevleri vardır. En önemlisi de Allah’tan korkmaları, onun büyüklüğü karşısında heyecan duymalarıdır. Kur’an şöyle der: “Kulları içinden ancak âlimler, Allah’ın büyüklüğü karşısında heyecan duyarlar.” (Fâtır, 35/28) Demek ki, âlimlerin en önemli vasfı Allah’tan korkmaları ve onun büyüklüğü karşısında heyecan duymalarıdır. Bu açıdan âlim olmak ve halkın içinde âlim olarak yaşamak bıçak sırtında yürümeye benzer.

İlmin Değeri ve İlimle Amel Etmek

İmam Hasan-ı Basrî, “Âlim zamanının lambasıdır. İnsanlar onun ışığıyla aydınlanırlar. Eğer âlimler olmasaydı insanlar hayvanlar gibi kalırlardı” dedi. Süfayn-ı Sevrî şöyle dedi: “İlmin hayatı, ilmi araştırmak ve onunla amel etmektir. İlmin ölümü ise bu ikisini terk etmekle olur.”

Tabiûndan İkrime, “İlmi bedelsiz kimseye vermeyin” dedi. Kendisine, “İlmin fiyatı nedir ki?” diye sordular. İkrime, “Onunla amel edene öğretmektir” dedi. İbn Vehb der ki: İmam Mâlik’e, (وَالٌراَ سِخُونَ فِي الْعِلْمِ) “İlimde rusuh peyda edenler kimlerdir” (Al-i İmran, 3/7) diye sordum. İmam Mâlik, “Onlar ilimleriyle amel edenlerdir. İlimden daha aziz hiçbir şey yoktur; çünkü ilim sahibi hükümdarlara bile hükmediyor” dedi.

Resûl-i Ekrem (sav), “Kıyamet günü azabı en şiddetli olanlar ilmiye amel etmeyenlerdir” buyurdu. Yine buyurdu ki: “Öyle bir zaman gelecek ki, ümmetimin âbidleri cahil, âlimleri de fasık olacak.” Yine Hz. Peygamber, “Ateşe atılmaya en cesur olanınız, her müşküle fetva vermeye en yatkın olanınızdır” buyurdu. Abdullah b. Mesud ise,“Her müşküle fetva veren kişi, kendisini ateşe atmış olur. Hatta sorulan her müşküle fetva veren delidir” dedi.

Hz. Ömer (ra) şöyle dedi: “Bu ümmet hakkında en fazla korktuğum şey lisanen âlim kalben cahil olan kimselerin olmasıdır.” İmam Şafiî, İmam Malik’in kendisine şöyle dediğini nakletti: “Ey Muhammed ilmini un, amelini de tuz yap ve unun içine kat.” Tabûndan Şa’bî şöyle dedi: “Bildiğiyle amel etmek âlimin edebindendir. Âlim olan kişi bildiğiyle amel ettiğinde insanların dünyevi işlerinden de uzak kalır” dedi. İmam Hasan-ı Basrî, “İlim toplayıp sefihlerin yolunda yürüyenlerden olma” dedi. İsa (as), “Her ilim faydalı olmadığı gibi her âlim de mürşid değildir” dedi. İbrahim b. Utbe, “Kıyamet günü en çok pişman olacak kişiler, ilmiyle insanlara üstünlük taslayanlardır” dedi.

Hz. Ali (ra), (لَا أَدْرِي نِصْفُ الْعِلْمِ) buyurdu. Yani “Bilmiyorum” diyebilmek ilmin yarısıdır. İbrahim Edhem şöyle dedi: Seyahat ederken bir taşın üzerinde şöyle bir yazı gördüm: “Sen bildiklerinle amel etmediğin halde ne diye ilminin artmasını talep ediyorsun?” Abdullah b. Mübârek de şöyle dedi: “Bir insan, eğer muhitinde........

© Risale Haber