menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yavuz’un torunları İstanbul’da “Aş gününde” buluştu

16 1
15.09.2025

Türkiye’nin ve Hatay ilinin en güney noktası, serhat ilçemiz, Yayladağı.

Yavuz Sultan Selim’in torunları, Yavuz’un bölgeye yerleştirdiği sınırların parasız bekçileri, bölgenin denge unsuru, devletine milletine bağlı, samimi, içten, vatan sevgisi imandandır inancı içinde yaşayan, mazlumlara, muhacirlere karşı merhametli, şefkatli, hainlere, düşmanlara karşı sert, cesur, kudretli, yiğit insanlar, Yayladağılılar.

Ömrünü, ittihad-ı İslâm, Müslümanların birlik ve beraberliği idealine adayan dokuzuncu Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim bir dörtlüğünde şöyle haykırır:

“İhtilâf u tefrika endişesi, kuşe-i kabrimde dahi bîkarar eyler beni;
İttihadken savlet-i a'daya def'a çaremiz, İttihad etmezse millet, dağidar eyler beni.”

Bediüzzaman, “Sultan Selime biat etmişim, Onun ittihad-ı İslâm da ki fikrini kabul ettim. Zira O, şark vilayetlerini ikaz etti, onlarda biat ettiler. Şimdiki şarklılar, o zamandaki şarklılardır.” demektedir.

Serhat ilçemiz Yayladağı’na Yavuz Sultan Selim temalı Kent Kapısından girerken Yavuz Sultan Selimi hatırlarsınız. Biraz ilerledikten sonra sizi sağ tarafta Ordu Camii karşılar. Ordu camii Yavuz’a ve ordusuna muhabbetin, sevginin sembolüdür. Ordu caminden batı yönüne baktığınızda heybetli görüntüsüyle Keldağ (Cobaraklı) size hoş geldiniz der.

1500’lü yıllarda Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim tarafından Mısır ve Suriye seferinde bölgedeki stratejik ve jeopolitik önemi daha çok fark edilen Yayladağı ilçesine o dönemde Anadolu’nun çeşitli yerlerinden Türk obaları yerleştirilmiştir. Bu sefer esnasında Yavuz’un ordularının bir kısmı bu ilçeden geçmiş ve bir süre konaklamış olması nedeniyle, ilçenin ismi bir dönem "Ordu" olarak adlandırılmıştır. Yavuz Sultan Selimin Yayladağı’ndan geçmediğini, ordusunun bir kısmının geçtiğini arşiv belgelerinden öğreniyoruz.

Yavuzun ordusunun bir kısmının Yayladağı’ndan geçmesi ve bir süre konaklaması Yayladağılıların Yavuz Sultan Selime olan muhabbetlerini artırmıştır. Bu muhabbet ve sevgi Yayladağılıların biz ‘Yavuzun Torunlarıyız’ ifadesini söylemelerine sebep olmuştur. Yayladağılılar tarih boyunca ve bugün kendilerini Yavuzun torunları olarak adlandırırlar. Ben Yayladağı’nda Yavuz Selim İlkokuluna giderek tahsil hayatıma başladım. Yayladağı’nda ilkokula, Teknik Anadolu Meslek Lisesine, parka, cadde ve sokaklara Yavuzun adının verildiğini görürsünüz. Bu Yavuz Sultan Selim sevgisinin göstergesidir.

Yayladağılı hemşerimiz Yusuf hoca İstanbul’un Büyükçekmece ilçesi, Kumburgaz semti, Nuri ve Kadriye Duman Caminde uzun yıllardır imamlık yapmaktadır. Hocamızın gayretleri ve organizasyonuyla İstanbul’daki Yayladağılılar her yıl "Aş Yeme" gününde bir araya geliyorlar.

Bu yılkı "Aş yeme “gününü Yusuf hocamın camisinin tesislerinde 14 Eylül 2025 Pazar günü gerçekleştirdik.

Öğle ve ikindi namazlarını hocamızın imamlığında kıldık. Öğle namazı akabinde yemek menüsünde etli bulgur pilavı, Yayladağı’nın karakılçık buğdayından. Etli pirinç pilavı, kuru fasulye, tulumba tatlısı olduğunu görüyorduk. Yusuf hocam önümüzdeki yıl inşallah menüde künefede olacak diyordu. Yemekten önce sofrada hocalarımız Yasin-i şerifi okudular. Akabinde indirilen hatimlerin duası yapıldı.

Afiyetle hoş sohbet içinde, geçmiş hatıraların eşliğinde aşımızı yedik. Gelen hemşerilerimizle muhabbetlerimiz oldu. Çocukluk ve gençlik hatıralarımızı yad ettik. Hemşerilerimizin değişik konulardaki sohbetlerini dinledik.

Yayladağı’nın tarihi üzerine sohbetlerimiz oldu. Hatay’ın Yayladağı ilçesinde 1921 yılında Ermeniler........

© Risale Haber