menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Abdulmecid!

14 0
22.10.2025

1899 Baharı şehri şehrayine çevirmişti. Uzun ve sert her kıştan sonra gelen bu şehrayin, Van'ın umumî hayatını canlandırmış, Vanlıları kanatlı kuşlara çevirmişti. Bağ-bahçe faaliyetlerine eşlik eden hayvancılık, sabah ve akşam saatlerinde şehir merkezi ile civar mera ve çayırlara yüzlerce sürüyü serpiyor, her cinsten hayvan sesleri ortalığı tatlı bir gürültüye boğuyordu.

Çayırlarda bin türlü zıplama ve koşuşturma ile oynaşan kuzu ve oğlakların sevimli sahneleri, yeni yeni farkına vardıkları otları yemeye çalışırken takındıkları gülünç ve acemi tavırları görülmeye; hayat sevinci dağıtan sesleri işitilmeye değerdi.

Önceki sonbaharda Van'ı terkeden her tür ve renkten, irili ufaklı yüzlerce kuş türünün şehrin hayatına çığlık çığlığa dönmüş olması da Vanlıların sevincine sevinç katıyordu. Tarım arazilerini parselleyen Sürmeli Kızkuşundan, dere ve su kenarlarını kolaçan eden Ak Kuyruksallayana; Küçük Akbalıkçıldan Büyük Kamışçıya kadar her tür kendi yerine dönüp yerleşmiş, binlerce yuvanın inşası birden başlamıştı. Kuşların yıllık bu hayat tekrarı her yerde güzeldir ama Van Gölü kıyılarında, Van'ın bağ ve bahçelerinde, kadim köylerinde çok daha güzeldi.

Baharla birlikte eğitim faaliyetine başlayan Horhor Medresesi'nde bahar sevincini yüze katlayan bir sevinç daha yaşanıyordu. Bediüzzaman'ın keskin bakışları ve hâkim idaresi altında her zaman temiz ve derli toplu duran medrese, iki günden beri daha farklı bir itina ile gözden geçirilmiş, yeniden el değmedik bir köşe, dokunulmadık bir eşya kalmamıştı.

Sabahtan beri birkaç sefer sormuş olmasına rağmen heyecanına yenik düşen Ali (Çavuş), bir daha:

"Seyda gecikmedi mi?" dedi.

Bediüzzaman, Ali'nin bahar güneşinin çoktan yaktığı esmer çehresine gülümseyerek baktıktan sonra, başını güneşe çevirdi. İkindiye en az bir saat vardı.

"Biraz daha sabır!" dedi. "Arvas'tan buraya gelmesi üçüncü günün akşam demlerini bulur."

"O zaman biz niçin burada dikilip bekliyoruz?" demekten son anda vaz geçen Ali,

"Vestan'a varmış mıdır?" dedi.

Bediüzzaman güzergâh hakkında bir fikri olmayan Çoravanisliye bakıp bir daha gülümsedi.

"Gece Vestan'da konaklamışlardır! Sabah yola çıkmak için ağırdan almadılarsa yakınlardadır.

Ali, onlarca defa hakkında sualler sorduğu Abdülmecid'i neredeyse görmüş gibi tanısa da birçok şeyi hâlâ merak ediyordu. Seyda gibi yakışıklı, Seyda gibi çevik, Seyda gibi zeki, Seyda gibi âlim miydi? On beş yaşında bir........

© Risale Haber