menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

An'ında Derinleşmek

16 16
29.07.2025

Geçen birkaç yazımızda söz ettiğimiz Rize Güzelköy Kur'an Kursundaki dersimizde, dersi iştiyakla dinleyen gençlerimizle, bir sonraki derste "Kısa bir ömürde ebedî hayatı kazanmanın sırrını" anlatmak üzere sözleşmiştik. Gençlere bu sözü verince aklımda "Her şey helak olucudur, Allah'tan başka." mealindeki Kasas suresinin 88. Âyetinin hakikatinin izahı olan 3.Lem'a vardı.

"An'da derinleşmek derken aslında Üçüncü Lem'a'da derinleşmeyi de kastediyorduk. 3.Lem'a, peşimi bırakmıyor bir türlü. Her cümlesi, bizi aklımızdan yakalamış "Lütfen, lisan-ı hâl ve kal ile benim hakkımı ver." der gibi duruyor karşımda.

"İnsan çenden fanidir, fakat bekâ için halk edilmiş. Bâki meyveleri verecek işleri görmek için tavzif edilmiş." cümlesi, yukarıdaki mezkûr Kasas Suresinin 88. Âyetinin izahının tam kalbi gibi duruyor. Fanisin ama beka için varsın. Bitmeyecek bir hayat seni bekliyor. Bu, fani ve çabuk geçen bir hayat yaşayan insan için, ne muazzam bir müjdedir değil mi?

Zaten bekâ olmazsa, lezzet ve elemi ile bu hayatın da bir anlamı yok ki. Bu hayata değer ve anlam katan, ahiretin yani ebediliğin varlığı. Bu hayat, ebediliğin hazırlık yeri ve bir hakikatin medarı olmadıkça, bir hiç mesabesinde kalıyor. Uzunluğunun da bir anlamı kalmıyor.

Mustafa Öztürk nam ilahiyatçı bir bedbaht, bir konuşmasında Allah'a sitem ederek "70-80 senelik kısa bir ömür için bu dünyaya gönderilir mi insan?" diye soru soruyordu. Bu fakir de ona hitaben bir yazı yazarak "Hey bedbaht, sana değil seksen veya yüz seksen, hatta 1080 sene hayat verilseydi onu da az bulacaktın. Çünkü senin fıtratın ebediyeti istiyor. Nazarın ahirete uzanamadığı için dünyada ebedilik arıyorsun. Halbuki ne sen ne de bu dünya ebediyete layık bir vücuda ve mahiyete sahip değildir." demiştik.

Servet-i Fünun'un, 1935'te elli iki yaşındayken ölmüş silik şairlerinden Celal sahir de ölürken mırıldandığı

"Doğmayan........

© Risale Haber