menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Deccal ve Süfyan Hadislerine Dair Kısa Bir İzah

13 0
10.11.2025

Soru: Bediüzzaman Said Nursi Şualar kitabında 5. Şua 2. Makam 7. Mesele’de şöyle der: “Rivayet var ki, Süfyan büyük bir âlim olacak; ilimle dalalete düşer ve çok âlimler ona tâbi olacak.” Burada Said Nursi’nin anlatmak istediği tam anlamıyla nedir? Günümüzde bütün bu vasıfları taşıyan var mıdır?

Cevap: İnsanlık âlemi içinde ortaya çıkıp insanları aldatmakla, yalanlarla kandırmakla Allah yolundan çekip almaya çalışan kişi ve rejimlere Hz. Peygamber (ASM), vahye dayanarak, “deccal” diyor. Bu kelime ile aynı kökten olan Dicle nehrine de, aldatıcı olduğu için Dicle denilmiştir. Çünkü derin gözükmez; fakat akıntısı hızlıdır. Bu yüzden Dicle nehri o masum yeşil görüntüsüne aldanıp karşıya geçmeye çalışanları akıntısıyla sürükleyip boğar. Deccallik de insanların ruhunu boğan böyle bir akımdır. Deccallik ile benzerliği olan zâlimliği kıyasladığımızda şunu görürüz: Zâlim kişi, diğer insanların dünya hayatının düzenini bozmak, emeklerini zayi etmek ve haklarını gasbetmekle kendini gösterir. Deccal ise, insanların dünyasını alt üst ettiği gibi, daha ötesine geçerek imanlarına saldırır, dinleriyle oynar ve kutsallık algısını dünyadan kaldırmaya çalışır. Bu konuya dair bir garabet numunesini Bediüzzaman’a sorulan şu soruda görüyoruz: “Şahsıma ve Risale-i Nur'a ait mühim bir sual: Çoklar tarafından deniliyor ki, "Sen ehl-i dünyanın dünyasına karışmadığın halde, nedendir ki, her fırsatta onlar senin âhiretine karışıyorlar? Halbuki hiçbir hükûmetin kanunu, târikü'd-dünya (dünyayı terk edenlere) ve münzevîlere karışmıyor."[1]

Said Nursi bir hadis uzmanı olarak, bu konuya dair bütün hadisleri tahlil eder. Sonrasında çok kritik bir tespitte bulunur: “Deccaller, İslam ümmeti ve toprakları dışında olur. Süfyanlar ise, İslam ümmeti içinden çıkar.[2] Bu manada Hz. Peygamber (ASM), amcası Hz. Abbas’ın (RA) soyundan gelenlerin bir devlet kuracağını, o devleti Deccal’in yıkacağını haber veriyor.[3]

Evet Abbasiler bir devlet kurdular. 1258 yılında Moğollar adında vahşi ve kâfir, aldatmakla ve kandırmakla etrafı istila eden güruh onları yıktı. Öyle ki, Bağdat’ı istila ettiklerinde Dicle ve Fırat nehirleri, bir hafta boyunca kan renginde akmıştır. Çünkü kadın-erkek-çocuk-yaşlı herkesi öldürüyorlardı. Bununla da kalmadılar. Bütün kütüphaneleri yıktılar; kitapları Dicle ve Fırat nehirlerine attılar. Dicle ve Fırat bir hafta da mürekkep renginde aktı diye tarihi kaynaklara geçmiştir. Demek Deccallerin hususiyeti, insanlık ve kitap düşmanlığıdır. Hadisin bildirdiği üzere 13. yüzyılın deccalleri Cengiz Han ve Hülagü’dür.

En büyük deccal ise, Ahirzaman’da gelecek, Kuzey Kutbuna yakın bir bölgeden güneye doğru yayılmaya başlayacak diye hadiste bildiriliyor.[4] Ki, tam manasıyla Komünizme tekabül ediyor. Bu manada komünizm, onun kurucu ve devam ettiricileri kim ise en büyük deccal de odur.

Hadiste insanlık dünyasında 27 veya 30 deccal geleceği ifade edilmiş.[5] Demek çeşitli asırlarda, çeşitli bölgelerde insanlığın imanına saldıran kişi ve rejimler ortaya çıkacak. Bu noktada “La mehdiye illa İsa”[6]........

© Risale Haber