Yarınki Türkiye'ye Doğru
13.06.2025 Abdullah Nehir
Ankara
Yarınki Türkiye’nin kurucuları, yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül verecek, sabırlı ve azimli, lâkin gösterişsiz ve nümayişsiz çalışan, ruh cephesinin maden işçileri olacaklardır. Bu ruh amelesinin ilk ve esaslı işi, insan yetiştirmektir. (Yarınki Türkiye)
Bugün okul sıralarında oturan öğrencilerimiz, yarınki Türkiye'nin kurucularıdır. Onları bu önemli göreve hazırlamak için eğitimden (maarif) başka bir aracımız yoktur.
Maarifimiz yeni bir eğitim modeli ile yola çıktı. Bu yazımızda, eğitimi bir "dava" olarak ele alan ve kavramsallaştıran Felsefe Muallimi Nurettin Topçu'nun “maarif davası” ideallerinin maarif modeline yansımaları ele alınacaktır.
Niçin Yeniden Maarif Davası?
"Milletimizin üç asırdan beri geçirmekte olduğu buhranların sebebi ve kaynağının, kültür ve maarif sahasında aranması gerektiği" (Türkiye’nin Maarif Dâvası) için yeniden maarif davası...
"Mektepler açıldı; bunlarda yeni ilimler okutuldu. Lakin ilim sevgisi aşılanmadı." (Türkiye’nin Maarif Dâvası) İlim sevgisini aşılamak için yeniden maarif davası...
"Millet bünyesinde inkılaplar mekteple başlar ve her milletin, kendine özel olan mektebi vardır." (Türkiye’nin Maarif Dâvası) Kendimize özel mektebi kurmak için yeniden maarif davası...
"Felsefesi olmayan milletin mektebi olamaz." (Türkiye’nin Maarif Dâvası) Mektebe felsefeyi hâkim kılmak için yeniden maarif davası...
"Müslüman Türk’ün mektebi, maarif, metafizik ve ahlâk prensiplerini Kurân’dan alarak Anadolu insanının ruh yapısına serpen ve orada besleyen, insanlığın üç bin yıllık kültür ağacının asrımızdaki yemişlerini toplayarak evrensel bir ruh ve ahlâk cihazı" (Türkiye’nin Maarif Dâvası) olduğunu kabul ederek yeniden başlamak için yeniden maarif davası...
Nurettin Topçu'nun Maarife Bakışı
20. yüzyılın başında Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçiş sürecine tanıklık eden Nurettin Topçu, bu köklü dönüşümlerin etkisiyle ahlâk felsefesine dayalı millî rönesans ideali ortaya koymuştur. Topçu'ya göre toplumsal bozulma ve kimlik kaybı ancak bireyin ahlâki ve manevi dirilişiyle giderilebilir. Maarif, onun düşünce sisteminde merkezi bir yer tutar ve ahlâki değerler üzerine inşa edilmelidir. Topçu, ‘pragmatik’ eğitim anlayışına karşı çıkarak bireyin duyuşsal yönünü merkeze alan bir model önermiş, maarifi yalnızca teknik bir dönüşüm aracı olarak değil, millî kimliğin güçlendirilmesinde kullanılabilecek olan en önemli enstrümanlardan biri olarak görmüştür.
Topçu, ahlâk temelli eğitim idealini pozitivist eğitim sistemine karşı bir duruş olarak şekillendirmiş, genç nesillerin millî değerlerle donatılması gerektiğine inanmıştır. Bizzat sürdürdüğü öğretmenlik mesleğiyle bu düşüncelerini hayata geçirerek sistemi, sistemin içinden yenilemeye çalışmıştır. Topçu'nun düşüncesinde maarif, toplumun ruhunu ve ahlâkını şekillendiren, bireyleri erdemli, sorumlu insanlar olarak yetiştiren temel bir kurumdur. Maarifin asıl görevi, sadece bilgi aktarmak veya meslek kazandırmak değil, bireyi insanlık idealleriyle donatmak, milletin kültürel dokusunu korumak ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmektir.
Maarifin Temel Amaçları
Maarif, bireyin aklını geliştirmekle kalmayıp, iradesini, vicdanını ve ahlâki değerlerini güçlendirmeyi hedefler. İçsel bir dönüşümle bireyi daha erdemli ve olgun bir insan haline getirir. Maarif, milletin tarihini, kültürünü ve manevi değerlerini koruyan bir köprü görevi üstlenir ve taklitçiliğe düşülmeden milletin kendi öz değerleri üzerine inşa eder. Maarif, alt yapısında Türk milletinin tarihsel ve kültürel mirası ile İslam medeniyetini barındırır.
Topçu'ya göre maarif, bireyleri sadece iş dünyasına hazırlayan bir araç değildir. İdeal insan, yalnızca kendi menfaatlerini düşünen değil, toplumun, hakikatin ve adaletin hizmetinde olandır. O, aynı zamanda diğerkâmdır. Maarif, bireyin ruhunu geliştirerek onu hakikate, adalete, sevgiye ve merhamete yönlendiren bir süreçtir.
Maarif, bireylerin iradesini geliştiren bir sistemdir. İrade, bireyin içindeki mücadeleyi kazanmasını sağlayan ve ahlâki doğrulara bağlayan temel unsurdur. Maarif, bireyleri toplumsal sorumluluklara yöneltir ve onlara özveri ile dayanışma bilinci kazandırır.
Estetik duyguların ve sanatsal yaratıcılığın geliştirilmesiyle bireylerin daha derin bir insanlık bilincine ulaşmasını sağlayan maarif, bireyin ruhsal derinliklerini geliştiren bir süreçtir.
Mektep, Muallim, Talebe ve Ders Kavramları
Nurettin Topçu'ya göre muallim, maarifin en önemli unsurudur ve bu yönüyle toplumun ahlâki dönüşümünün merkezindedir. Bu açıdan bakıldığında muallim, sadece bilgi aktaran bir memur değil, öğrencilerin duygu ve karakter dünyasına rehberlik eden idealist bir modeldir. Muallim, milletin kimliğini ve duygu dünyasını inşa eden, bireyleri ahlâken, fikren yükselten bir mimardır. Topçu onu "ruhlar sanatkârı" ve "karakter yapıcısı" olarak tanımlar. Bu tanıma göre muallimin görevi öğrencilerin yalnızca zihnini değil, ruhunu da eğitmektir. Yüksek ideallere yönlendiren, bilgi ve hikmeti bütünleştiren, fedakârlık ve adanmışlık gerektiren kutsal bir mesleği icra eden muallim, medeniyet tasavvurunun taşıyıcısıdır.
Topçu, mektebi milletin bünyesinde inkılapların başladığı yer olarak kabul eder. Her milletin kendine özgü bir okulu olduğunu ve bu okulun, millî kimliğin şekillendiği, büyük fetihlerin yapıldığı kutsal bir mabet olduğunu belirtir. "Bize bir insan mektebi lazım" sözleri ile yeni okul arzusunu dile getirir. Bu mektep, bireyleri kendi ruhlarına kavuşturmalı, her hareketin ahlâki bir değeri olduğunu öğretmeli, hayâ duygusuna hayran gönüller, insanlığı seven temiz yürekler yetiştirmelidir. Topçu, okulun yalnızca teknik bilgi vermekle milletin idealine yön çizemeyeceğini özellikle vurgular, öğrencinin kişiliğindeki güçlü yönleri geliştirmesi gerektiğini ifade eder. İdeal çatımız mektepte, muallimin ilmi ve ahlaki otoritesinden başka hiçbir otorite tanımaz. Mektep ruhları huzur içinde birleştiren disiplinin barınağıdır. Ona göre ilköğretimin gayesi kalbin terbiyesi, orta öğretimin gayesi aklın terbiyesi ve nihayet yükseköğretim gayesi ise ihtisaslaşmadır.
Maarif anlayışında ders, hakikatlerin araştırılmasıdır. Ders bazı hayati faydaları sağlamak için bir vasıta değil, bireyin ruhunu geliştirmek ve ahlâkını yükseltmek için bir araçtır. Bu yönüyle ders sadece bilgi aktarmak için araç........
© Pusula Gazetesi
