menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

SAMİ PAŞAZADE SEZAİ VE SERGÜZEŞT

7 0
22.04.2025

SAMİ PAŞAZADE SEZAİ VE SERGÜZEŞT

Hazırlayan: Yakup YAŞA[1]

Hayatı (1860-1936): Sami Paşazade Sezai 1860’ta[2] İstanbul’da, babasının Aksaray/Taşkasap’taki konağında dünyaya geldi. Mora/Tripoliçe’de tekke kurmuş bir aileye mensuptur. Büyükbabası Halvetî tarikatı şeyhlerinden Ahmed Necib Efendi, babası Osmanlı Devleti’nin ilk Maarif Nazırı (Eğitim Bakanı) Abdurrahman Sami Paşa, annesi ise Kafkasya’dan kaçırılmış bir Çerkez kızı olan Gülârâyiş Hanım’dır. Sezai, başta Ahmet Vefik Paşa, Ziyâ Paşa, Ali Suâvi, Osman Nevres (15 Mayıs 1919’da İzmir'e çıkartma yapan Yunan askerine ilk kurşunu sıkan gazeteci Hasan Tahsin Recep) ve Kâzım Paşa (Mûsâ Kâzım) olmak üzere, çok sayıda düşünür, âlim, şair ve yazarın sık sık bir araya geldiği Taşkasap’taki konakta özel tahsil gördü. Osman Nevres, Üsküdarlı Hakkı ve Yenişehirli Avni’den şiir ve edebiyat; Mehmed Galib Bey'den (Yıldız ve Müşfik Kenter’in dedesi) Arapça, Muallim Feyzî'den Farsça, Mösyö Fabert'den Fransızca, Mordtmann adlı Alman hocadan da tarih ve coğrafya dersleri aldı. Yirmi yaşına kadarki hayatı Taşkasap'taki konakta ve babasının Çamlıca'daki yazlık köşkünde geçti. Henüz çocuk yaşta Abdülhak Hamit Tarhan ile arkadaş oldu. Yazı yazmaya on dört yaşında kaleme aldığı ve Kamer gazetesinde çıkan Maarif adlı makalesi ile başladı. On beş yaşında, İttihad gazetesinde çeşitli makaleleri yayımlandı. On yedi yaşındayken Namık Kemal ile tanıştı. 1878’de, on sekiz yaşındayken, dil ve üslup bakımından Namık Kemal’e öykünerek yazdığı Şîr (Aslan) adlı mensur trajedisi yayımlandı. 1880’de Evkaf Nazırlığı Mektubî Kalemi’nde (Vakıflar Bakanlığı) memurluğa başladı. İlk edebî başarısını 1881’de, Hazine-i Evrak mecmuasında çıkan, Çamlıca'yı ve Boğaz'ı tasvir eden Çamlıca[3] adlı yazısı ile elde etti. Londra Sefaretinde İkinci Kâtip olarak çalıştı (1881-1885). 1885 kışını Paris’te geçirdi. Orada Tunus’lu Mahmut b. Âyât’ın kızı Latife Hanım’la kısa süren bir evlilik yaptı. Cariyeliği yerdiği başyapıtı Sergüzeşt (1889)’in yayımlanmasından sonra sıkı takibe maruz kaldı. 1896-1900 arasında Servet-i Fünun mecmuası ve İkdam gazetesinde yayımlanan yazılarını Rumûzü’l-Edeb (1900) adlı eserinde topladı. 1901’e kadar Hariciye Nezareti İstişare Odası’nda görev yaptı. 1901 Mayıs’ında Paris’e kaçtı. Yedi yıl Paris’te kaldı (1901-1908). Orada Jön Türklerle tanıştı ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı. Cemiyet’in yayın organı Şûrâ-yı Ümmet gazetesinde Osmanlı Devleti politikalarını eleştiren yazılar kaleme aldı. II. Meşrutiyet ilan edilince İstanbul'a döndü. Madrid’de Sefir olarak görev yaptı (1909-1921). 1914’te hastalandı ve tedavi için uzun süreli izinlere ayrıldı, iki yıl İsviçre’de kaldı (1916-1918). 1921’de emekliye sevk edildi. 1924’te, Süleyman Nazif'e ithaf ettiği İclâl adlı eserini yayımladı. Maddi ve manevi sıkıntılar yaşadı. Sezai son yazısını, 4 Ocak 1927'de vefat eden dostu Süleyman Nazif için kaleme aldı[4]. Mart 1927’de, Büyük Millet Meclisi tarafından, Hidemât-ı Vataniye Tertibi’nden (Vatana hizmet edenlere tahsis edilen maaş) kendisine 100 lira aylık bağlandı. 26 Nisan 1936’da, Kadıköy/Mühürdar'daki evinde vefat etti ve Küçüksu Mezarlığı’na defnedildi. Sami Paşazade Sezai, Doktor Rıza Nur’dan sonra, Millî Hatip lakabıyla bilinen ve İstiklâl Marşı'nı Türkiye Büyük Millet Meclisinde ilk defa okuyan, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver’in amcasıdır.

Başlıca Eserleri: Oyun: Şîr (Aslan, 1878); Roman: Sergüzeşt (1889); Kısa hikâye/öykü/Nuvel: Küçük Şeyler (1892); Hikâye-Sohbet-Eleştiri-Hatıra-Makale-Gezi Notları: Rumûzü’l-Edeb (1900), İclâl (1923); Çeviri: Jack (Alphonse Daudet’nin Jack adlı romanı. Bu çeviri 1892'de, Servet-i Fünun mecmuasında tefrika edilmiş/bölümler hâlinde yayımlanmış fakat yarım kalmıştır. Halit Ziya Uşaklıgil bu çeviri için: ‘Hakikaten o güzel eser ancak onun kalemiyle naklolunabilirdi.’ der.[5])

Edebî Kişiliği: Tanzimat Edebiyatının ekseriyetle/çoğunlukla “Sanat için sanat” anlayışını benimseyen ikinci kuşak yazarları arasında yer alan Sezai, gençliğinde bilhassa Namık Kemal ve Abdülhak Hamit’ten etkilendiğini şöyle ifade eder:

Ben iki câzibe arasında........

© Pusula Gazetesi