Ücretsiz Okul Yemeklerinin “İklim” Yönü
Bugün ücretsiz okul yemekleri, sosyoekonomik eşitsizlikleri okul ortamında yönetmenin en etkili sosyal politika araçlarından biri olmanın yanı sıra iklim değişikliğiyle mücadelede de en akıllı yatırımlardan biri haline geliyor. Bu, daha kısa tedarik zincirlerinin, daha sağlıklı çocukların, daha dirençli toplumların ve daha kapsayıcı ekonomilerin anahtarı.
- MENEKŞE TOKYAY
- 19 Kasım 2025
Bugün ücretsiz okul yemekleri, sosyoekonomik eşitsizlikleri okul ortamında yönetmenin en etkili sosyal politika araçlarından biri olmanın yanı sıra iklim değişikliğiyle mücadelede de en akıllı yatırımlardan biri haline geliyor.
Bu dönüşüm öyle sessiz sedasız da değil. 112 üye devlet, 6 bölgesel oluşum ve en yeni ortak ICRISAT’in (Yarı Kurak Tropikler için Uluslararası Tahıl Araştırma Enstitüsü) katılımıyla 150 partneri aşan Uluslararası Okul Yemekleri Koalisyonu, 2030 yılına kadar hiçbir çocuğun aç kalmaması yönündeki hedefini büyütürken, küresel iklim ajandasını da giderek daha fazla şekillendiriyor.
Toprak, okul, yerel emek, iklim ve çocukların ücretsiz ve sağlıklı şekilde beslenmesi… Aslında hepsi aynı hikâyenin farklı aktörleri. Bu hem gıda zincirinin kısaldığı, lojistiğin doğurduğu karbon ayak izinin azaldığı, hem kadınların sosyoekonomik açıdan güçlendiği, hem de çocukların sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde ücretsiz beslendiği döngüsel bir ekonomi…
Brezilya’nın Liderliği
10-21 Kasım arasında Brezilya’nın Belém kentinde düzenlenen ve hükûmet liderleri, bilim insanları, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, uluslararası finans kurumları ve gençleri bir araya getirerek iklim değişikliği konusunda küresel eyleme hız kazandırmayı hedefleyen 30’uncu Birleşmiş Milletler İklim Konferansı (COP30), okul yemeklerini iklim gündeminin merkezine taşıyor.
Brezilya bu alanda bir süredir dikkat çekici bir siyasi irade ortaya koymuş durumda. Ülkenin şimdi COP30’a, geçtiğimiz aylarda da Fortaleza’daki Uluslararası Okul Yemekleri Koalisyonu Küresel Zirvesi’ne ev sahipliği yapması, okul yemeklerini iklim politikasının stratejik alanlarından biri hâline getirdi. Dahası, okul yemeklerinin Açlık ve Yoksullukla Mücadele Küresel İttifakı’nın politika kategorisine Brezilya’nın girişimiyle eklenmesi, düşük ve orta gelirli ülkelerde 2030 yılına kadar 150 milyon çocuğa daha ücretsiz okul yemeği ulaştırılması hedefi için ne kadar yoğun bir mesai harcandığını gösteriyor. Tüm bu hamleler, okul yemeklerinin artık sosyal bir harcama değil, iklim dayanıklılığı ve eşitlik için stratejik bir uluslararası yatırım olarak konumlandığının açık işareti.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Amina J. Mohammed de, Temmuz ayında düzenlenen İkinci Birleşmiş Milletler Gıda Sistemleri Zirvesi’nde güçlü bir çağrı yapmış ve “okul yemeklerini iklim kör noktasından iklim çözümüne dönüştürmenin zamanı geldi” demişti.
Hemen ardından Brezilya, Fransa ve Somali hükümetleri ile Dünya Gıda Programı (WFP) bir araya geldi ve ortak bir açıklamada bulunarak ülkeleri ulusal iklim planlarına, biyolojik çeşitlilik stratejilerine ve ilgili finans planlarına yerli okul yemeği programlarını dahil etmeye davet etti. Bu çağrı, okul yemeklerinin iklim değişikliğiyle mücadele boyutunun artık tartışma konusu değil gerçek bir “uluslararası politika gündemi” haline geldiğini gösteriyor.
Dünya genelinde 466 milyon çocuk, ücretsiz okul yemeklerine erişiyor. 2020 yılına kıyasla en az 80 milyon yeni çocuğun programa dahil olması, bu alanda tarihin en hızlı ilerlemelerinden birinin yaşandığını gösteriyor. Finansmanın ’u ulusal bütçelerden geliyor; yani programlar güçlü bir yerel sahipliğe sahip.
Okul yemekleri, kamu tarafından yönetilen gıda sistemlerinin p’ini oluşturuyor ve hanelerden sonra biyokütle enerjisinin en büyük ikinci tüketicisi konumunda. Bu büyüklükte bir altyapı, doğal olarak yalnızca beslenme ya da eğitim meselesi olmaktan çıkıyor; aynı zamanda ülkelerin iklim, gıda sistemi ve kalkınma hedefleri için en pratik ve etkili araçlardan biri hâline geliyor.
Beslenmeden İklime: Çarpan Etkisi Büyük
Ücretsiz okul yemekleri, çocukların sadece midesini değil, öğrenme, gelişme, hayal kurma kapasitesini de besliyor. Yoksul ülkelerde kızların okula devamlılığını artıyor; açlık ve yetersiz beslenmeye bağlı sağlık sorunları azalıyor. Ama belki de en önemlisi; çocuğun dış dünyayla kurduğu ilişkide adaleti hissetmesini sağlıyor. Devletin masasına ulaştırdığı yemeği görünce, “Ben de bu toplumun bir parçasıyım” diyor. Bu duygunun, hiçbir karbon metrik tablosunda karşılığı yok; ama gezegeni korumak için en güçlü başlangıç orada yatıyor. Dolayısıyla, okul yemeği programları, en temelde çocuğun sağlığını ve eğitim başarısını iyileştirmeyi hedefliyor.
Ancak bunlar yalnızca görünen faydaları.
Daha yakından bakınca güçlü, çok katmanlı bir etki ortaya çıkıyor: Yerel ekonomiler güçleniyor. Küçük çiftçiler için sürdürülebilir ve güvenli pazarlar doğuyor. Örneğin Brezilya’da her okulda ücretsiz yemeklerin % 30’unun yerel çiftçilerden sağlanması gibi yasal bir zorunluluk var. Ayrıca okul yemekleri sayesinde kadınlar ve gençler için istihdam imkânları artıyor. Sürdürülebilir tarım ve tedarik zincirleri teşvik ediliyor.
İşin görünmez bir boyutu daha var. Böylelikle, toplumun aşırı hava olaylarına karşı direnci artıyor. Eğer bu programlar yerel üreticilerle entegre edilirse, yani yerelden temin........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein