menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İletişimsel Adalet

10 0
16.02.2025

Hollandalı iletişim bilimci Cees J. Hamelink’in İletişim ve İnsan Hakları kitabı, insan hakları rejiminin iletişim süreçleri ile nasıl bütünleştiğini, bu hakların günümüzde nasıl ihlal edildiğini örnekleriyle birlikte ele alırken, bu denklemde adil bir toplumsal düzenin nasıl inşa edileceğinin imkânlarını sorguluyor.

İfade hürriyetinde diğer temel hakların çoğunda olduğu gibi ‘silüet baktığın yere göre değişir’ iklimine uygun bir pratiğimiz var. Kimi gazeteciler, siyasetçiler, sivil toplumcular ve tabii yurttaş diğerlerinden daha eşit. Başkası için suç olan onlar için değil. Kimileri ise suskunlukla ya da olabildiğince dikkatli konuşarak-yazarak ‘başına bir şey gelmemesini’ sağlamaya çalışıyor. Çalışıyor ancak bu yeterli olmuyor, çünkü kişiye göre ‘suç tanımı’ oluşturulduğu örneklikler de gördük. Bu eşitlik durumunun belirleyicisi de elbette ki iktidar. RTÜK Başkanı geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla; mevcut durumda haberden çok magazinsel içeriklerle geçiştirilen haber bültenlerinden bile rahatsızlık duyulduğunu ortaya koyuyordu. Asıl ironik olan, istenen haberciliğin kısa bir süre önce Güldür Güldür Şov skeçlerine konu olmasaydı. Sivil toplum ve siyasetçiler açısından da durum aynı. Toplumsal sorunların tespiti, savunuculuğundan öte; sadece bardağın dolu tarafına odaklanılan bir işlev bekleniyor.

Medya, insan hakları ve iletişim etiği alanlarıyla bilinen Hollandalı iletişim bilimci Cees J. Hamelink’in İletişim ve İnsan Hakları kitabı, yukarıda kabaca anlatmaya çalıştığım mevcut durumu anlamlandırmak, en önemlisi de böyle bir vasatta söz söylemeye, eylemeye devam etme motivasyonu bulmak için başucu kaynağı olmaya değer bir yapıt. Lejand Kitap’ın Hamza Eren Sarıçam’ın çevirisiyle yayınladığı kitapta Hamelink, insan hakları ve iletişim arasındaki bağı sorgularken ‘iletişimsel adalet’ kavramının etrafında düşünüyor. Kitap, insan hakları rejiminin iletişim süreçleri ile nasıl bütünleştiğini, bu hakların günümüzde nasıl ihlal edildiğini örnekleriyle birlikte ele alırken, bu denklemde adil bir toplumsal düzenin nasıl inşa edileceğinin imkânlarını sorguluyor.

İnsan hakları ve iletişimin ayrı düşünülemeyecek kadar içkin olduğunu vurgulayan Hamelink, insan hakları ihlallerini ortaya çıkarmak ve diyalogları geliştirmek için iletişime; iletişimin ise ifade özgürlüğü ve mahremiyet gibi temel insan haklarını gerçekleştirmek için insan haklarına ihtiyaç duyduğunu kaydediyor. İletişimin yalnızca teknik bir süreç olmadığı, aynı zamanda insan haklarının etkin bir şekilde korunması için vazgeçilmez bir unsur olduğunu savunan yazara göre, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde yer........

© Perspektif