menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Okura açık mektup 9

10 0
20.09.2025

“Dil işçiliği” diyerek durumu toplama çalıştım. İkna olmadı.

Y.:Kuşağımın hafızasına yaslandığımı düşünün. Sizin de yabancısı olmadığınız bir hafıza. Fakat o hafıza galiba artık size uzak. Anlatının dili, hissiyat dünyası da uzak geliyor. Bana gerilerde, geçmişte kalmış olduğum hissini veriyorsunuz.

– O hissi sadece ben mi veriyorum acaba? Geçen 30 senede olup bitenin payı yok mu? Hafızanın değilse de anlatım dilinin bana artık uzak geldiği doğru. Mesela tek erkek sesinin anlattığı varoluş hikâyeleri düşünmek, hissetmek, anlatmak isteği artık bana uzak.

Y.: Yakın olan ne?

Ben 30 yıl sonra bugün kitabın bana düşündürdüklerini söylemeye çalışıyorum. Kutsal kitap değil ki bu.

– Bu yaptığımız sohbet mesela. Yapabilirsek eğer! Durup bakmak, tartmak, düşünmek. Ya da Jül Vern anlatısı mesela. Ona başlamadan önce geniş kanatlı kuşlar gibi uzun uçabilen, süzülebilen bir anlatı geçiyordu gönlümden.

Y.: “Gönül” kelimesini kullanıyorsanız, “Yaşlanınca daha mı az seviyor” sorumu geri alıyorum

– Al. Gönül denilen şey, yoğun bakımda değilsen ömrü uzun olabilen bir cevher. Sen Müzeyyen anlatısında cevherini yoğun kullandın. Alevli meyve tabağı gibi. …!? Alev garip bir imge. Yanmak, tutuşmak, kül olmak… Niye çiçeklenmek olmuyor acaba? Kül veya çiçek, bende artık gökyüzü biraz bulutlu. Biriyle tanışsam ve ondan hoşlansam, bir iç ses “havalanma telli turnam” der bana. Sonra gider küçük bir not defterine, kısa notlar karalar.

Y.: Bir not defteri ve kalem var ama yine de. Görebilir miyim?

– Üçüncü kişinin hukukuna saygısızlık olur. Ama senin tarzında bir cevap verebilirim.

Y.: Benim tarzım?

– Şarkılı tarz; “Şu göğsüm yırtılıp baksan, dikenler aynı güldendir.”

Y.: “Şikayet bilmeyen kalbim, kanar, hep aynı eldendir…” Şaşırttınız beni. “Yaş alınca insan daha mı az…” sorusunda ısrar ile haksızlık ettiğimi düşünüyorum şu an. Sizi gündüz rakısına davet edebilir miyim?

– Güzel fikir. Zaten yolumuz burada bükülüyor. Burası Müzeyyen’in evi terk ettiğinin........

© P24