menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

155 Yıl yaşayacağım...

14 1
15.10.2025

-Baba sen kaplumbağa mısın?-

Yıl 1988. Bir yandan doktora çalışmalarıma devam ediyorum, bir yandan politik ve sendikal çalışmaları sürdürüyoruz, bir yandan da baba rolündeyim... İkinci çocuğumuz 10 yaşlarında ve dördüncü sınıfa gidiyor. Almanya`daki eğitim ve öğretim sisteminde dördüncü sınıf çok önemli. Çocuğun gelecek seneden itibaren hangi okula gideceğine karar veriliyor bu yılın sonunda... Ve böylece de mesleki geleceği belirleniyor…

Eee ne de olsa öğretmenlik var serde. Çocuğa vermek istediklerimizi direkt, birebir vermiyoruz. Teşvik ediyoruz... Ona yolunda yoldaşlık yapmaya çalışıyoruz... Bizim söyleyeceklerimizi söyleyecek kitaplar hediye ederek okumasını teşvik ediyoruz... Kaliteli filmlere götürüyoruz/gönderiyoruz... Tiyatro ve konserleri ihmal etmiyoruz…

Küçük bir kitap-kırtasiye dükkanı tespit etmişim. Ellili yaşlarda bir bayan çalıştırıyor. Ne de olsa monopolleşmelere, monopollere ve iribaşlara karşıyım ya, bütün kitap, kalem ve defter alışverişlerimi buradan yapıyorum... Cüceler devlere karşı (David gegen Goliat) misali devam ediyorum... Oğlumuza her hafta bir çocuk kitabı alıyorum. O da hakkını veriyor doğrusu. Okuyor ve bana anlatıyor... Muazzam bir seri: Hayvanlar, bitkiler, devletler, çocuk masalları, kıtalar, ülkeler, bayraklar, buluşlar, makinalar, meslekler vb. vb.

***

Ne de olsa öğretmenim ya, çocuğun ne spor yapmasını ihmal ediyoruz ve ne de bir enstrüman öğrenmesini... Daha üç yaşındayken bilgisayarın önüne oturtmuşum... Oynuyor... Bilgisayarı borç dert aldığımız için, hanım korkuyor bilgisayar bozulur diye... Bilgisayarın bozulacağı falan yok. Ama tüm elektronik alet edavatlar........

© Muhalif