SİYASETİN DİLİ, NEDEN PROBLEMLİ?
Siyaset, insan yönetme sanatı olarak bilinir. Fakat, günümüzde her kavram gibi aslından saptırılmış durumda. Bugün siyaset, insanı biçimlendirme ve kalıplar içine sokma olarak açıklanabilir. Bu durum, insan gibi akıl ve gönül sahibi bir varlık için son derece üzücü bir durum. Çünkü siyaset, fikir ve ideallerin yönlendirdiği bir sistem olmaktan çıkıp, baskılayıcı bir seviyeye inmiş oluyor.
Siyasetin Hayattaki Yeri:
Siyasi fikirler ve politikalar, insanların ufuklarını açmak ve siyasi amaçlarını gerçekleştirmek için vardır. Fakat günümüz siyasetinin böyle bir amacı yok. Her parti, taraftarını kendi istediği gibi düşünmesini ve hareket etmesini istiyor. Hatta bu tür davranmaya zorluyor. İtiraz ederse de dışlıyor. Sonuç olarak, kesin bir bağlılık ve itaat istiyor. Bu yönüyle bir din ve ideoloji hüviyetine görünüyor.
Böyle bir dutumda toplum ve onun aydınlarının siyasette rol alabilme imkanları kalmıyor.Düşünelim, böyle biçimlendirilmiş ve şekillendirilmiş kitleyle ilişkisi nasıl olabilir? Üstelik, siyasetin kullandığı dil ile sürekli bir gerginlik ve çatışma psikolojisi ile toplumun yönlendirilmesi söz konusu olurken… Elbette bu dil, normal bir dil olamayacak, problemli bir dil olacaktır.
Çoğu zaman siyasetin yeri ve rolü konusunda birçok kimsenin dilinde doğru bir söz vardır: Siyaset, bir din gibi toplumun ruhunda ve davranışlarında yer etmiş bir bağımlılık psikolojisidir. Düşünelim; bizim gibi düşündüğünü söyleyen birinin söylediği söz ve davranışı, her zaman “tasdik etmek” durumumuz olabilir mi? Çoğu insan, böyle bir soruya........
© Mir'at Haber
