İBLÎS’İN DÜŞÜŞÜNDEN ÂDEM VE EŞİNİN İMTİHANINA
İblîs’in isyanıyla başlayan o kadim sahnede (el-A‘râf 7/18), Allah’ın “hor ve kovulmuş olarak çık” buyruğu yankılanırken aslında yeni bir çağrının da kapısı aralanır: “Ey Âdem, sen ve eşin cennete yerleş(in).” (el-A‘râf 7/19). Bu iki ayet, varlık sahnesinde artık insanın sorumluluk aldığı ilk ana işaret eder. İtaatin değeri, sınır bilinciyle ölçülür; zira yasak ağaç bir meyveden çok, özgürlüğün nereye kadar uzanabileceğinin simgesidir. Bugünün insanı da aynı soruyla yüz yüzedir: “Sınırını nerede çizeceksin?” İblîs’in azgınlığı kibirden doğmuştu, Hz. Âdem’e yöneltilen uyarı ise rahmetten. İmtihanın özü hâlâ aynı iki kelimede gizli: itaat ve sınır. Ve belki de her insan, kendi cennetini korumak istiyorsa önce bu iki kelimenin anlamını yeniden hatırlamalıdır.
İsyan, Kibir ve Cehenneme Giden Yol
İnkâr ve isyan lideri İblîs, yüce Allah’a itaatsizlik suçu sonrası meleklerin yanından uzaklaştırılmıştır: “Allah dedi: Ondan hor ve kovulmuş olarak çık. Yemin ederim ki kim sana uyarsa cehennemi bütün sizden elbette dolduracağım.” (el-A`râf 7/18). Kibirlenen kimse hor hakir duruma düşer. İblîs’in akıbeti de öyle olmuştur. Ona “hor ve kovulmuş” olarak çıkmasının söylenmesi, ona dönük tehdit ve azarlamayı pekiştirmek içindir. İnsana düşmanlık eden İblîs’in yolunu tutmak ne kötü bir şeydir. Onun yoluna uyanları........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon
Constantin Von Hoffmeister
Mark Travers Ph.d