menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sosyal Medya Silahı!

21 12
yesterday

Sosyal medyada yaşanan yeni bir rezaletle karşılaşmadığımız gün geçmiyor. Para şöhret olmak, aile dahil sosyal yapıdan uzaklaşmak ve idealsizlik girdabında savrulmanın neticesinde, kimliksiz şekilde şahsiyet bulmaya çalışanların “sığınağı” haline geldi adeta sosyal medya. Kimi soytarılığından kimi dikkat çekmek için kimi bilinçli bir düşmanlıkla ama çoğunluğu cehaletinden değerlerimizle alay edenlerin videolarıyla doluyor ekranlar.

Rahmetli Seyit Ahmet Arvasi’nin mealen şöyle bir sözü vardı. “Ahlaki olarak yozlaşmış toplumları kendine getirip çekidüzen vermesi gereken devlettir.” Yozlaşmanın hayatın her alanını kuşattığı, herkesin herkese ahlak dersi verdiği ama kendisini her türlü yanlıştan azade gördüğü bir zamanda, toplumun ıslahı, gayri ahlaki yaşantının engellenmesi ancak devlet gücüyle gerçekleşir. Devlet yanlış uygulamaları engeller doğruyu teşvik edici uygulamalar yürürlüğe koyar ve bu toplumu kurallara uymaya zorlar.

Lakin maalesef bizde devlet, sorunun kaynağına inmeden ve gerçek bir çözüm ortaya koymadan yasalar ve yönetmelikler çıkartarak sathi düzenlemelerle adeta işi geçiştiriyor, tepki gelince de yasa çıkarttık diye sorumluluğu üzerinden atıyor.

Yanlışa net bir şekilde dur deyip doğruyu gerekirse zorla dayatabilecek bir sisteme sahip değiliz. Herkesin her şeyi bildiğini zannettiği, her konuda fikir sahibi olduğu bir dönem bu. Herkesin kendisine göre bir hakikati var. Peki hakikatin hakikati kimde?

Bu soruya verilecek cevap, sosyal hayatın nasıl idame etmesi gerektiğinin de cevabı. Kalabalıkları bir arada yaşatan şey bir inanç ve o inancın ahlakıdır. “Hukuk ahlakın pıhtılaşmış şeklidir”. Kanunlar bu ahlaka göre belirlenir ve bu ahlak, insanlara eğitim, kültür sanat edebiyat gibi vasıtalarla yaşam tarzı olarak sirayet ettirilir.

İbni Haldun’un sözüydü galiba. “Ülkeler kılıçla........

© Milat