menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Asıl Reçete

9 0
26.06.2025

Baş döndürücü bir dönem geçiriyoruz. Bu hıza yetişmek inanın çok zor. Daha hafta sonu “biz bu savaşta yokuz” diyen Trump’un, baskılarına BOYUN EĞDİĞİNİ izledik hepimiz. Keza bir ABD Kongre Üyesinin; “İsrail lobisi çok etkili. Örneğin, Kongre’deki üyelere bakarsanız, hepsi İsrail’i desteklemeliyiz mesajı paylaşıyor. O halde bunu yapmalıyız” açıklaması bunu teyit etti. Neticesinde de kendisine yansıyacak onca sıkıntıya rağmen, Trump’un İran’ın bombalanmasına izin verdiğini gördük. Akabinde herkes karamsar senaryolar yazmaya başladı, sonrası hakkında. Ama bu iki ülkenin esasında ateşkes isteği, verdikleri demeçlerin DERİNLERİNDE kendini belli etmişti. Buna dünden razı olan Trump’da, “zararın neresinden dönersek kardır” mantığıyla, İran’ın kendi üslerine KONTROLLÜ BİR MİSİLLEME yapmasına göz yumdu ilginç biçimde. Zira Trump, İran ile yapılan görüşmede; “İran’ın kendilerine doğrudan füze saldırısı için garanti verildiğini” açıklaması fazla söze hacet bırakmadı.

Anlayacağınız 12 gün süren karşılıklı hamaset, tehdit ve bombardıman faslı ateşkes ile sonuçlandı. Geriye de yaşanan süreçte, kazan ve kaybeden tarafların analizi yapmak kaldı. Mesela İran, ittifak yapmakla övündüğü Çin ve Rusya’nın, CİBİLLİYETİNİ bariz tecrübe etmiş oldu. Bazen arkasından kuyusunu kazdığı........

© Milat