Çağdaş Ebu Cehiller
Burada Ebu Cehilden kastımız, muayyen bir bireyden ziyade, bir fikir, düşünce veya sistemdir. Bu fikir özetle şudur: “Hak ve hakikati bildiği halde batılda ısrar etmek.” Bu fikirde olan insanlar tarihin her döneminde var olmuş ve olmaya devam edecektir. Bu fikir madde, para, dünyalık, şehvet ve şöhrete tapınırcasına bağlanana batı kültürünün insanlığı kuşatmasından sonra tamamen zirve yapmış durumdadır. Öncelikle Ebucehillik fikrini daha net anlayalım.
Bir gün Ebû Cehil, Peygamber Efendimize bir tuzak hazırlar. Evinin önüne bir kuyu kazdırarak, Peygamber Efendimizi evine dâvet eder. Peygamber Efendimiz Ebû Cehil’in evine gelirken, Cebrâil (as) Ebû Cehil'in, evinin önüne bir kuyu kazdığını söyler. Bunun üzerine Resûlullah (sav) Efendimiz kendi evlerine döner. Ebû Cehil ise, geri dönmesine bir mânâ veremeyerek, kendisine sormak için arkasından koştuğunda, kapısının önündeki kuyuyu unutarak, kendi eliyle kazdığı kuyuya düşer. Çıkarmak için ip uzattıklarında, bir türlü ipe kavuşamaz. İpler uzadıkça kuyu derinleşir. Bu hâl üzerine Ebû Cehil karanlık kuyuda çıldıracak gibi olur. Peygamber Efendimize haber verilerek, kendisinin çıkarılmasını ister. Durumu Peygamber Efendimize bildirirler. Hemen kuyu başına gelerek seslenir:
- Seni kuyudan çıkarırsam imân eder misin?
- Evet, beni bu kuyudan çıkarırsan imân edeceğim.
Peygamber Efendimiz mübârek ellerini uzatarak, Ebû Cehil’i kuyudan çıkarır. Ebû Cehil kuyudan çıkınca da; “Hayatımda senin kadar güçlü sihirbaza rastlamadım.” diyerek küstahlık eder ve imân etmez.
Muğire bin Şube şöyle der: “Ebu Cehil, Muhammed hakkında bana şöyle dedi:
Allah’a yemin ederim, ben onun söylediklerinin hak olduğunu biliyorum. Fakat ona tâbi olmaktan beni meneden bir şey vardır: Kusayoğulları “Hicâb” (Kâbe’nin giydirilmesi ve anahtarları) bizdedir dediler. Biz onlara pekiyi dedik. Sonra “Sikaye” (hac mevsiminde hacılara su vermek) bizim hakkımızdır dediler. Biz pekiyi dedik. Sonra “Nedve” (Kureyş’in Millet meclisini toplama) bizimdir dediler. Biz ona da pekiyi dedik. Sonra “Liva” (harp sancağı) bizimdir dediler. Biz buna da pekiyi dedik. Sonra gelen hacılara yemek yedirdiler. Fakat biz de yedirdik. Nerdeyse bu haslet konusunda eşit derecede idik. Sonra dediler ki: “Bizden bir peygamber geldi.” İşte vallahi ben bunu kabul etmem...!
Çağdaş Ebu Cehil
Şimdi gelelim çağımızın ebucehillerinden olan birine. Ancak bu kişi sıradan birisi olmayıp “üzerinde güneş batmamış imparatorluk” diye tabir edilene küresel emperyalizmin kalbi, dünyadaki ifsat ve bozgunculuğun, şer ve fitnenin merkezi olan Britanya'nın başbakanı Keir Starmer. Bu Ebucehilin bu aralar Britanya’nın köklü gazetelerinden The Sun’da........
© Milat
