menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sabırla

29 0
14.09.2025

Düzensiz kalp atışlarıyla kendi ritmime tutunamamanın hüznüyle, en kalabalık anımda sana sesleniyorum Allah’ım. Bir bakıyorum ki insanlar hayatın akışına uyum sağlayamamış; yokuşu düze vurmuş, cüsseleri cürümlerine dar gelmiş.

Herkes yalnız… Herkes efe, herkes hoyrat tavırlarıyla dünyaya meydan okuyor. Ruhları bir anda firara düşüyor; firari sevdalara ram oluyorlar. Sızıdan sızı doğuyor, renklerinden renkler kopuyor. Onlar için uyanış yok; kahreden gaflet uykusunda horul horul homurdanıyorlar.

Peki, sonra ne oluyor? Yolun sonunda, son durakta terazileri tartmaz oluyor artık. Kahkahalar eşliğinde bir gözyaşı fırtınası koparıyorlar. Mahalleli bakakalıyor onlara. Cinnet halinde sağa sola saldırıyor, bir damla suya hasret kalıyorlar.

Bu hoyrat tipler, vurdumduymazlar, ellerine imkân geçince acımasız davranışlarıyla dörtnala koşan küheylan atları gibi olurlar. Ama koca dünya kocaltıyor koca insanları. Eriyen mum, eriyen kum misali cama evrilmişler ve dönüş yolunda ilerliyorlar. Bunlar, dörtnala koşan küheylan atı iken sonra yılkı atı oluverip bir meydana bırakılıyorlar. Meydanlardan varoşlara itiliyorlar.........

© Milat