Önder Özden yazdı: Tarafsızlık kimin için mümkün? Demokratik zemin ve otoriter gerçeklik
Türkiye, son yıllarda —özellikle 19 Mart kriziyle daha belirgin hâle gelen— derin bir siyasal dönüşüm sürecinden geçiyor. Bu dönüşüm, hükümetin siyasi tercihleriyle birlikte demokrasiyi ayakta tuttuğu varsayılan temel kurumların ve ilkelerin aşındırılması anlamına geliyor. Özellikle bağımsız bir güç olarak kodlanan ve siyasal güce sınırlarını göstermesi umulan yargının, iktidarın bir aracı hâline gelmesi, bu sürecin en belirgin örneği.
Buna paralel şekilde, ana muhalefet partisi CHP’ye yönelik yargı müdahaleleri de benzer bir çizgide ilerliyor. Partinin son kurultayının iptali için açılan dava ve eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden öne çıkarılma çabaları, iktidarın sadece ülkeyi değil, muhalefeti de dizayn etme niyetinde olduğunu gösteriyor. Bu durum, gözlerimizin önünde gerçekleşen siyasal dönüşümün derinliğini ortaya koyuyor.
Elbette böylesi bir dönüşümün etkileri başka alanlarda da hissediliyor. Bugün gazeteciler, akademisyenler, düşünürler yalnızca görevlerini yerine getirdikleri —yani gerçekleri aktardıkları, analiz yaptıkları, eleştirel sorular sordukları— için cezalandırılıyor. Oysa bu gruplar, demokratik işleyiş içinde toplumun haber alma hakkını koruyan, kamuoyunu bilgilendiren, bu işleyişi canlı tutan aktörler olarak görülür. Bu bakımdan, mesleklerini tanımlayan temel nitelik bağımsızlık ve özellikle tarafsızlıktır. Ancak mevcut siyasi ortamda, siyasal iktidarın aklındaki rejim imajına uygun olarak tarafsızlığın baskıya açık bir pozisyon hâline geldiği aşikâr.
Tüm bu gelişmelere rağmen, bir meslek etiği olarak “tarafsız kalmak” gerektiği, belli bir ölçüde savunulmaya devam ediliyor. Buna göre, gazeteciliğin ya da akademisyenliğin gereği olarak siyasete mesafeli durulmalı, olayları “soğukkanlı” bir şekilde değerlendirmeli ve “nesnel” bir pozisyon alınmalıdır. Siyasetteki dönüşüm, tarafsızlık aracılığıyla, tarafsızlığı savunarak mesele edilmelidir.
Ancak bu pozisyon, artık içinde bulunduğumuz siyasi bağlamda gerçekçiliğini bir ölçüde yitirmiş gibi görünüyor. Altını bir kez daha çizmek gerekir ki, bugün gerçekleşen şey, tarafsız kalınabilecek........
© Medyascope
