Önder Özden yazdı: Parrhesia, Perikles ve hakikatin riski
Siyasette gerçeği söylemek ne anlama gelir? Üstelik yalnızca işimize gelen değil, bedeli olabilecek, riskli olan gerçeği… Antik Atina’daki cenaze söylevlerinden Ankara’daki siyasi manevralara kadar, halkın karşısına çıkıp yürekten konuşmak her zaman hem vaat hem de tehlike taşımıştır. Michel Foucault buna parrhesia der: Konuşanın kendi konumunu riske attığı, korkusuzca yapılan bir hakikat söylemi. Ancak bizim çağımızda, siyaset sahnesinde gösteri ile samimiyetin birbirinden ayırt edilemediği bir ortamda, bir liderin gerçekten parrhesia mı yaptığı, yoksa sadece rolünü mü oynadığı nasıl anlaşılır?
M.Ö. 431 yılının kışında, Peloponez Savaşı’nın ilk kanlı yılı sürerken, Atina savaşta ölenlerini onurlandırmak için toplandı. Bunun sessiz bir yas olduğunu söylemek mümkün değildi. Söz konusu cenaze, kederin siyasetle iç içe geçtiği kamusal bir ritüeldi. Dönemin en önde gelen devlet adamı Perikles, söylev vermek üzere öne çıktı. Thukydides’in aktardığı bu konuşma, anma töreni olarak başlayıp kısa sürede Atina’nın ne olduğu ve neden savunulmaya değer olduğu yönünde güçlü bir bildirgeye dönüştü.
Perikles, kentini, demokratik Atina “şehir devletini”, rakibi Sparta ile karşılaştırdı. Perikles için Atina, militarist bir seçkinin katı disiplinine değil, yurttaşların yasa önünde eşit olduğu, kamusal yaşamın yalnızca bir azınlığın değil, herkesin işi olduğu bir demokratik düzene dayanıyordu. Burada özel yaşam, polis’in ortak kaderinden ayrılmıyordu. Atinalı olmak, siyasal topluluğun bir parçası olmak, onun yüklerini ve özgürlüklerini eşitçe paylaşmak demekti. Sözleri süs olsun diye söylenmemişti; fetih için değil, yaşam biçimlerini korumak için mücadeleye devam etmeleri yönünde bir çağrıydı.
Tam da bu tür anları, iki buçuk bin yıl sonra Michel Foucault, parrhesia’nın en saf ifadesi olarak tanımlayacaktı. Foucault’nun son derslerinde tarif ettiği şekliyle parrhesia, güvenli olmayan, hesaplı olmayan, riskli bir hakikat söylemidir — karmaşık tekniklere ya da retorik hilelere başvurmadan, yürekten konuşmaktır. Parrhesia’da söz ile inanç arasına hiçbir mesafe girmez. Risk, konuşma eyleminin ayrılmaz parçasıdır:........
© Medyascope
