Bilgehan Uçak yazdı: Bozacı Halis
“Bozacı Halis”le kısa enstantanesini aktardığı bu haftaki yazısında Bilgehan Uçak, yitip gitmekte olan geleneklerden arda kalan değerlerin içimizde yarattığı umuda dair, sıcak hisleri betimliyor.
Biz eve girerken bastıran tipi kesilmişti ama hava çok soğuktu, zaten günlerdir bu gecenin kışın en soğuk gecesi olacağı duyuruluyordu.
Ama şöyle diz boyunu bulmadığı için kar topu oynamaya çıkan sevinçli çocukların neşeli bağırışları da yoktu.
Sokaktan tek tük otomobil ya geçiyor ya geçmiyordu.
Alabildiğine sessizdi sokak.
Apartmanın bahçede gezinen kedileri bile içeri girmişti, evlerden gelen mamaların hepsini yediklerinden karınları şişmiş, radyatörlerin üstünde derin bir uykuya dalmışlardı.
Gece inmişti.
Soğuktu.
Biz balık yemiştik evde.
Haberleri izlemiştik, birileri, bir yerlerde uçan otomobilleri seri üretime geçirmek istiyorlarmış.
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Bizim ev sıcaktı, kalorifer yanıyordu.
Gün boyu kitap okumuş, sadece spora gitmek için evden çıkmıştım.
Yemekten sonra hangi filmi izleyelim diye konuşuyorduk.
Derken, sokağın derinliğinden, birkaç asır öncesine giden bir ses yükseldi: “Bozaaa!”
Durdum, yaklaşan sesi dinledim.
“Bozaaa! Boza-booozaaaa!”
Bozacının bağırışları arasında........
© Medyascope
