Aslı Tunç yazdı: Dizi oyuncuları akrabamız mı?
1980’lerde televizyonda Dallas dizisi oynadığında sokakların tamamen boşaldığı zamanların çocuğuyum ben. Tam bir X kuşağı yani. Zenginlik, güç, aile içi entrikaların milletçe gözümüzü kamaştırdığı, Ewing ailesi bireylerinin akrabalarımızdan daha yakın olduğu o tuhaf yıllar. Gerçek hayatımız yine gri o dönem, yine politik gerilimler, baskılar gırla. Bazı şeyler hiç değişmiyor. Ama toplumsal olarak kaçışı J.R’ın fesatlığında, Sue Allen’ın viski kadehlerinde, Pamela’nın kara bahtında buluyoruz. Hele bir Bobby var ki, kendisine milletçe abayı yakmışız. Kurmaca ile gerçekliğin arasındaki bağın koptuğuna ilk kez Bobby dizide öldüğünde tanık oluyorum. Aktör Patrick Duffy son sezonda senaryo gereği ölüyor ve diziden ayrılıyor. Bizim millet perişan, kabullenemiyoruz durumu. Bu gözler İstiklal Caddesi’nde “Babiler Ölmez” pankartı ile yürüyenler gördü. Kurmaca bir karakterin ardından helva kavuranlar mı dersiniz, morali bozuk olduğu için işe gidemeyenler mi? Hadi o dönem televizyonun ilk zamanlarıydı, izleyici olarak acemiydik kurmaca hayatlar karşısında. Anlatılar bizi sarıp sarmalıyor, gerçeklikten koparıyordu. Dedim ya, zaten hayat zordu; ihtiyacımız vardı başka yaşamlara dahil olmaya.
Sinema oyuncuları da az çekmemişti hani. Yeşilcam’ın en ünlü kötü karakteri Erol Taş gerçek hayatta az dayak yememişti. Bunu gururla anlattı sonraları. Ne kadar inandırıcı bir aktör olduğunun sağlamasıydı bütün darp izleri. Yıllar içinde televizyon........
© Medyascope
