Belirsizlik çağında kesinlik aramak mı?
Önceki yazılarımda, yapay zekânın iş dünyasının yerçekimini nasıl değiştirdiğini ve bu yeni fiziksel ortama uyum sağlamak için bireysel düzeyde bir “yapay zekâ zihniyeti” inşa etmenin zorunluluğunu vurgulamıştım. Ancak zihniyet, bir başlangıç noktası olsa da tek başına yeterli değil. Fikirler eyleme, bireysel değişim ise kolektif bir kültüre dönüşmediği sürece, dönüşüm sadece iyi niyet beyanı olarak kalıyor. Bugün pek çok liderin en büyük açmazı da burası: Zihniyet hazır, teknoloji mevcut ancak organizasyon harekete geçemiyor. Neden? Çünkü onyıllardır “öngörülebilirlik” ve “verimlilik” üzerine inşa edilmiş limanın korunaklı duvarları içindeki kurumsal yapı ve kültür, doğası gereği belirsiz ve deneysel olan yapay zekâ çağına adapte olamıyor.
Geleneksel iş dünyası, net yatırım getirisi (ROI) hesaplamaları, üç beş yıllık stratejik planlar ve hatasız uygulama beklentisi, yani sadece haritası çizilmiş, güvenli sularda kalma ısrarı üzerine kurulu. Bu yaklaşım, endüstriyel çağda ortaya çıkmış ve büyük verimlilikler sağlamış olabilir ancak yapay zekâ çağındaki hız ve belirsizlik dünyasında ne yazık ki artık tek bir metrik olarak ele alındığında işe yaramıyor. Kearney’in “Are CEOs Ready to Seize AI’s Potential?” raporuna göre, CEO’ların yüzde 89’u yapay zekânın iş modellerini önemli ölçüde değiştireceğine inanırken sadece yüzde 25’i bu değişimi yönetecek net bir plana sahip olduğunu düşünüyor. Aradaki bu........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein