EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI
1. GENEL AÇIKLAMALAR
Evlilik, farklı cinsiyetten iki kişinin birlikteliklerini resmiyete kavuşturmaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Başka bir anlatımla evlilik, iki farklı cinsiyetteki kişinin resmi memur ve iki tanık huzurunda birbirleriyle evlenme yönündeki iradelerini ortaya koymalarıdır. Aslında evlilik bir sözleşmedir. Bu sözleşme, Aile Hukuku’na ilişkin kendine özgü bir sözleşmedir. Evlenmeyle eşler lehine diğer sözleşmelerden farklı nitelikte bir takım haklar doğmakta ve eşler bazı yükümlülükler altına girmektedir. Bu yükümlülüklerin ihlali halinde diğer şartlar mevcutsa eşlerin boşanma hakları doğmaktadır. Benzer şekilde şartların oluşması halinde eşlerin birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talep etmeleri de mümkündür. Evlilik birliği her şeyden önce büyük bir sorumluluğu beraberinde getirmektedir. Bu sorumluluklar eşlerin birbirlerine karşı olduğu gibi bazı hallerde 3. kişilere karşı da birlikte sorumluluğa yol açmaktadır.
2. BİRLİĞİN KORUNMASINDA ALINAN ÖNLEMLER
2.1. Birliğin Korunması
Birliğin doğrudan eşler tarafından korunması gereklidir. Birlikten kasıt evlilik birliğidir. Ancak bu birliğin yerine göre mahkemenin müdahalesiyle de korunması önemlidir. Zira birliğin eşler tarafından birlikte korunamaması veya birlikte hareket edilememesi, eşler arasında anlaşmazlığa düşülmesi ya da eşlerden birinin mücadelesine rağmen diğer eşin sorumluluklarını yerine getirmemesi hatta sorumsuz tutum ve davranışları sebebiyle birliğin korunmasının mümkün olmaması ve zarar görmesi ya da zarar tehlikesinin olması halinde hakimin müdahalesi istenmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 195. maddesinde de bu hususa yer verilmekte ve evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde eşlerin ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilecekleri belirtilmektedir. Bu halde hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarmakta ve onları uzlaştırmaya çalışmaktadır. Gerektiğinde eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımının istenmesi de mümkündür. Hâkim bu halde gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri almaktadır.
2.2. Eşler Arasındaki Önlemler
2.2.1. Eşler Birlikte Yaşarken
Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirlemektedir. Örneğin kocanın kazancıyla evin hiçbir ihtiyacını karşılamaması, çocuklarına harçlık vermemesi, evin mutfak ve sair masraf ve harcamalarına karışmaması, evin kirasını ödememesi gibi durumlarda kadın eş, kocanın yapması gereken parasal katkı miktarının belirlenmesini isteme hakkına sahiptir. Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması da katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınmaktadır. Örneğin kadın eşin kendisine ait bir iş yerinin olması ve bu iş yerinde ev yemekleri yapması, kocanın da evlere servis şeklinde yemek siparişlerini götürmesi durumunda erkeğin eve hiçbir katkısının olmadığından bahsedilmesi mümkün değildir. Bu halde erkek eşine doğrudan yardım yaparak büyük bir katkı sağlamakta ve eşini en az bir çalışanın alacağı asgari ücretten ve diğer giderlerden kurtarmaktadır. Aynı husus kocanın aracının kadın eşin işinde kullanılması halinde de geçerlidir. Zira bu halde kadın eş, araç kiralama giderlerinden tasarruf etmektedir. Benzer şekilde erkek eşin pide işi yaptığı bir örnekte, iş yerinin mutfak bölümünde kocasına yardım eden kadın eşin satışa sunulan........
© Manisa Meydan Gazetesi
