Eylül Düşünceleri
Dünyada İki Yüzlülüğü Bilen Tek Canlı: İnsan
Eylül, herkesin hayatında bir hikâye: Kimine uzun, kimine kısa. Eylül, bir ömrün hüzün ve yalnızlıkla örülmüş durağı. Sonbaharın uç beyi, ayların kızıl zengini, bereketlisi, olgunu.
Eylül, nasıl isterseniz o hâl üzere kapınıza gelen bir mülayim aydır. Sararıp dökülmeye başlayan yapraklarla, uzun gecelerle gelir. Yanına yol arkadaşı olarak rüzgârı, yağmuru ve gri bulutları alır. Altın renkli günler, güz kokusu, serinlik ve esinti eylülün kostümüdür.
Eylül cömerttir: Eli boş gelmez. Benim eylülüm bana çay ve kitaplarla gelir. Ruh hâlimi bilir. Bazen melankoli, ezgi ve şiirle çıkagelir.
Eylül, biraz yaz, biraz sonbahardır. İki yüzlülük, riyakârlık sanmayın; zenginliğindendir. Dünyada iki yüzlülük ve riyakârlık sadece insana özgüdür.
İnsanın dengi vardır. İnsan anladığı ve anlaşıldığı insanla çiçek açar. Ya mevsimler, aylar, günler? Onlar öylece geçip giden zaman dilimleri mi? Eylülün de seçtiği, takıldığı insanlar olur. Her şey dengini bulur.
Benim dengim eylül. Eylül beni seçmiş. Ben de ayak uydurdum, eyvallah dedim. Biz birbirimize denk düştük. Üç yüz altmış beş günün otuzunda beraberiz.
Eylül, sevincimi ve neşemi hüzünle dengeler,........
© Maarifin Sesi
