Kanal İstanbul mu sosyal konut mu?
Son dönemlerde Kanal İstanbul tartışmaları yeniden başlatıldı.
Tartışmaları birkaç şey tetikledi.
Önce İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu cezaevinden Kanal İstanbul’un bulunduğu güzergahta bulunan Sazlıdere Barajının yanı başına 24 bin lüks konutun inşaatına başlandığını açıkladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı (ÇŞİDB) “Kanal İstanbul’la ilgili bir konu şu an gündemimizde yok. Olmadığını daha önce de söylemiştik” dedi ve ekledi “O konutlar ev sahibi olmayan vatandaşlarımızın ev sahibi olması için yapmış olduğumuz bir çalışma.” (30/4/2025)
“Arap televizyonlarında Kanal İstanbul manzaralı lüks konut reklamları yapılıyor” diyenlere de “o ülkelerde ne reklamı yapılıyor bilmiyorum. İşlerine gelince Avrupa’ya, işlerine gelince Orta Doğu’daki reklamlara bakıyorlar. Muhalefetin gündemi bizi ilgilendirmiyor.”
Tam ÇŞİDB’ye inanmışken, bir gün sonra Ulaştırma ve Altyapı Bakanı konuştu ve dedi ki “Doğru zamanda doğru kredi/finans imkanlarıyla beraber günü geldiğinde Kanal İstanbul’u yapacağız; bundan vazgeçmiş değiliz. Doğru zamanda yapacağız.”
Bir de Kanal İstanbul üzerine yapılacak köprülerden birisi olan Kuzey Marmara Otoyolu’ndaki Sazlıdere Köprüsü meselesi var. Köprünün kuleleri 90 metreye ulaşmış ve köprü 2026’da tamamlanacakmış.
Değerli okur konu hakkında inanılmaz bir bilgi kirliği var.
O zaman ne yapacağız?
Her zaman olduğu gibi kendi bilgimizi kendimiz üreteceğiz.
Nasıl mı?
Gelin başlayalım.
ÇŞİD Bakanı Sazlıdere Barajının yanına yakınına yapılan konutların dar gelirli vatandaşlarımız yapıldığını söyledi.
Öncelikle hafızamızı güncelleyelim lütfen.
Hatırlarsınız Sayın Cumhurbaşkanı, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra 31 Mart’ta yaptığı konuşmada, “319 bini 1 yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin yeni konut yaparak depremzede vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” demişti. Dönemin ÇŞİD Bakanı ise TOKİ, depremzedeler için inşa etmesini istedikleri konut sayısını 850 bin olarak açıklamıştı.
Değerli okur hep söylerim siyasetçinin gözleri miyoptur.
Onların en uzun dönemi sandıkların seçmenin önüne getirildiği seçim dönemidir.
Depremden 3 say sonra, 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimleri yapılacaktı.
Bu nedenle iktidarın en kısa sürede tamamlanacak, bol keseden konut sayısı açıklaması gerekiyordu.
Öyle de yaptılar.
Depremzedelerin bir yıl içerisinde konutlarına taşınacaklarını müjdelediler.
Ancak siyasetçilerin bilmedikleri bir şey var.
Geleceğin en büyük özelliği gelmesidir.
Evet gelecek geldi.
ANKA Haber Ajansının haberine göre “6 Şubat 2023........© Karar
