menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bekleniyorsunuz!

14 9
16.12.2025

Toplantılara alışığım. Bir toplantı nasıl yönetilir kriz anında nasıl yönlendirilir onu da tecrübe ettim nice yıl. Sadece uzun süren ve kısır döngüye dönüşenlerini sevmem. Kısa süreli görüş ve karar netliği taşıyan toplantılara bayılırım. Toplantı istemek kadar toplantıya katılmak da birer konum gerektirir. Bu kez öyle olmadı. Bir hareketliliğin bir zuhuratın içinde gelişti her şey. Önceden böyle bir karar veya takvim var mıydı emin değilim. Sekreter ‘bekleniyorsunuz’ deyince buna şaşırmadım. ‘Bekleniyorsunuz’ ne kaş kaldırıcı bir hitap! Tehdit ile gereklilik arasında gerilmiş bir boşluk. ‘Bekleniyorsunuz!’ Herkes bir tarafa gidip geliyordu. Hayatımda trafiği çok sıkı iş ortamları gördüğüm için maruz kaldığım akış beni şaşırtmadı. Ben de mi onun bir parçasıydım yoksa varlığım sebebiyle mi bu akışkanlık vardı önemli değil. Genelde defter ve kalem kullanırım toplantılarda. Not alırım. Tarih atarım. Sıkılırsam şekil ve resim çizerim. Tapu kütüğü gibi böyle bir kalın defterim olacak bir yerlerde. Belki bir gün karşıma çıkar. Kimbilir unuttuğum nice ayrıntı kabarır kenardan köşeden.

Işıklı ve geniş odaya yöneldim. Burası bir toplantı odası değildi. Patron kullanıyor. Zaten bir toplantı odamız da yoktu. Yetkili iki kişi dosya imzalıyordu içeride. Ne dosyasıydı bunlar? Ödeme emri mi? Sözleşme veya başka bir şey mi? Yine vaktiyle kat kat dosya imzaladığımdan olacak bu ayrıntıyı da geçtim. Hatta dosyaların üzerine vuran aydınlığı tuhaf buldum. Eşya ile insan, evrak ile zaman arasında tıkış tıkış olmuştu her şey. Gözlerim mesleki bir refleksle düzenledi gördüklerini. Işığı bile düzene çekti. Yerli yerine koydu şekilleri. Sonra onu, beni beklediğini söyledikleri........

© Karar