“Yalanlarla yaşıyoruz”
Kafamızda düzen yok, kendimize göre değişen kurgular var. Sağımızda da, solumuzda da böyle. Dinden yürüyenlerimizde görülmemiş derecede sapma örnekleriyle böyle. İşimize gelmediği için ana yollar ve ana konulardan kaçıyoruz.
“İşimize gelmediği için” deyişime dikkat! Kuralların geçerli olmadığı bir memleket haline geldik. Buradan her tür bozgunculuk çıkar. Nitekim çıkıyor. Kaçtığımız patikalarda kayboluyor, çıkardığımız engellerde sıkışıp kalıyoruz. Konuşulması gerekenler konuşulamıyor. Bu insan bozukluğu toplumun iliklerine işliyor. Sosyal sermayemiz çürüyor.
Bozukluklar başa getirdiklerimizde yaşama ilkesi haline gelince düzensizlik düzen haline geliyor. Şimdiki gibi zirvelerine ulaşarak hayatımızı zehirliyor. Birilerinin plan ve programları böyle de işliyor.
SORMALI SORGULAMALISINIZ
Konuyu açalım: “Plan ve program” diyenlere “Neden bahsediyorsun?” demelisiniz.”Nass” diyerek Tanrı’yı yalancı çıkarma densizliğiyle cebinizi boşaltanlara, her durumda üste çıkanlara, kendisine kabahat-suç bulaştırmayanlara, hiçbir sistemin vermeyeceği “sonsuz yetki ve sıfır sorumsuzluk” hakkını nereden aldıklarını sormalısınız.
“Kürt meselesi” diyenlere, “Mesele dediğin nedir?” sormalısınız. Ben bugüne kadar “Kürt Meselesi” diyenlerin mesele olduğunu gösterecek sözler ettiklerini görmedim, duymadım. Sormakta geç kalındı ama bunu yine de sorunuz. Sorduğunuz anda kem küm edişler başlayacak. On yıllardır, bütün kanallarda millete “sorun” pompalayanların, dolaylı-açık güya Kürt diyerek PKK güzellemesi yapanların, kendilerine “Ben ne diyorum?” demediklerini fark edeceksiniz.
“SORUN” POMPALAYANLARA RAĞMEN BİRLİK........© Karar
