Türkiye giderek üzücü bir habere dönüyor
Gözünü açtığı gibi haberlere bakan birinin hem bu hayata dayanması çok güç, hem de kendi yaşamına. Temmuz ayının yarısını yola devran ettik kalan yarısına döndük yüzümüzü. Temmuz bitti bitiyor ağustos ayı kapımıza ha dayandı ha dayanacak. Aylar birbirilerini kovalıyor nefes nefese. Sanki bugünleri hızlı geçip yarınlara sıkıca sarılmak istiyor gibi. Bu durumun bizimle alakası yok gibi, günler, aylar, mevsimler büyük bir anlaşmazlık yaşamış ve hepsi bir diğerine yüz çevirmiş gibi.
Durum böyle olunca yazıya başlanmadan tüm içler döküldü, dökülen içler toplanmak üzere bırakıldı darmadağınık olan evin salonuna. Ortalama yirmi yaşlarındayken kurduğum hayaller tarandı bir bir. O yaşlarda kurduğum hayallerin kıyısına bile varamadan devam eden hayata ve sisteme gün yüzü görmemiş küfürler edildi sonra silkelenip yarınlara dair yeni umutlar yeni hayaller güncellendi. Tüm düşüncelerimi bıraktım oturduğum koltuğun başucuna. Başarabilirsem düşünmeden, fikirsizce yazıp doldurmak istiyorum tüm sayfayı. Zira düşünmek yasak olmasa bile fazlaca tehlikeli.
İşe gitmek için sabah günle birlikte doğuyorum adeta, 07.00’da başlıyoruz yaşamaya. İstemsizce rutinim haline getirdiğim ülke gündemine bakıyorum önce, hepinizin malumudur ki ülkede her gün teröristlere güncelleme geliyor ve bu listeye bakmadan devam etmek zor. Dün yere göğe sığdırılamayan birini dün söylenen cümleler üzerinden bugün değerlendirirseniz her an kapınıza suçu........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d