Mecnun Muallim ve Dilindeki Zikir
MECNUNDAN muallim olur mu demeyin, olur. Ben tanıdım.
Bir akşam sohbetiydi. Sırtını pencereye yakın duvara yaslamış dalgın dalgın anlatılanları dinliyordu. Söz döndü dolaştı kendisine geldi. O sessiz ve sedasız duran Mecnun Muallim büyük bir metin olma tavrıyla anlatmaya başlamıştı ki, ta o dakikada hayran kalmıştım. Kelimeleri berraktı. Belli ki, o kelimeler aynı oranda belki de daha fazla berrak ve sade olan kalbinden akıyordu. Nurdan bir oluk gibi gürül gürüldü. Hayata taklit değil tahkik penceresinden bakıyordu. Verdiği örnekler bunun en bariz deliliydi.
…
MECNUN Muallimi ve kardeşini sonraki yıllarda daha yakından tanıma imkânım oldu. Eskinin o muhteşem, huzur veren, dış görünüşü ile fakir gibi duran ama içerisine girildiğinde merhametin zengini oldukları her halinden aşikâr olan ahşap evlerinde kendilerine misafir oldum. Sofralarında oturdum. Muhterem valideleri ve sırtı secde halindeymiş gibi duran babalarını her daim hayır ve muhabbetle anarım. Nasıl da sıcak davranmışlardı. Hiç yabancılık hissetmemiştim.
…
MECNUN ismi günlük dilde “Delirmiş” manasında kullanılır. Ama bir de esas olan “Âşık” tarafı var ve ben kendisinde daha çok bu yönünü gördüm. Ayrıca dâvâ bellediğin yola deli olmamışsan muhtemelen âşık da değilsindir. Aşktan yana istidadı olmayanı muhabbetin “Er meydanına” zaten almazlar. “Hakikat minderine” dâvet etmezler.
…
MECNUN MUALLİM metanet sahibiydi. Sağlamdı. Metindi. Aynı zamanda müthiş bir duygusal yanı vardı. Metin olma hâli baskın olduğundan derin duygu yanını kapatır peçesini herkese açmazdı. Onu belki de çoğu kişi matematik tarafıyla tanır ancak onlara da duygu yüklerdi. Biyoloji, kimya gibi diğer ilgi alanları da aslında örtünün altındakini sakınıp saklamak içindi belki de. Bilmiyorum.
Meseleyi anlamaya çalışırken halk hikâyelerinin........
© İstiklal
