Hilesiz Sorulara Hakikatli Cevaplar
RAMAZAN her türlü hileden uzak durmamız gereken bir aydır. Esasen bu zaten her müminin aylara mahsus olmayıp her zaman diliminde mükellef olduğu bir yükümlülüktür. Ancak Ramazan ayında oluşan kalbi hassasiyetimiz, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’e olan daha fazla yakınlığımız ile latifelerimizin incelmesi neticesinde oluşan yüksek bir hassasiyettir.
Bu sebeple kendimize hilesiz sorular sorma konusunda kararlı olmalıyız. Hiç olmazsa başkalarına soru sorarken gösterdiğimiz kadar bir ciddiyeti takınmalıyız. Yani, zaten ezbere bildiğimiz soruları sorarak yedekte bekletilen cevaplarla geçiştirmemeliyiz.
Hilesiz sorular hakikatli cevapları hak eder. Doğru soruları sorabilmek yine sahih cevapları getirir bize.
…
SORUYU doğru sormak hususunda kaynağımız yüce kitabımızdır. Dolayısıyla ondan şaşmamak gerektir. Kur’an’da kullanılan metaforlar ve buna bağlı olarak yer alan soru kalıpları bizim için belirleyici olmalıdır. Eğer bu ilahi kaynaktan lazım geldiği şekilde yararlanamazsak soru olarak adlandırdığımız cümleler gerçek mahiyette bir soru olmayabilirler. Soru olarak ortaya attıklarımız nefsimizin tahakkümü altında oluşan bilinçaltımızın dışa vurumu şeklinde ortaya çıkabilirler.
Sorular yalın olması gerekirken bizim sorularımız yalanın kıvrak entrikalarına yenik düşebilir.
Soruların ortaya çıkışında hangi zihni süreçlerin içerisinden geçtiği kavranamadığında ve vahye göre organize edilmemiş zihinsel yapılanmamızdan üretilen hiçbir soru bizi hakikate taşımayabilir.
Sorular, bir anlamı, bizi sıkıntıya sokan, çilesini çekip sancılandığımız bir........
© İstiklal
