menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hep Yürüyen Gönülçelen Dilruba

11 0
21.07.2025

DİLRUBA ailenin ilk torunuydu. Büyük annesinin ismini onda yaşatmak istemişlerdi. Ortak bir karar verilmiş herkes buna sevinmiş ve memnun kalmıştı. Gözlerini açtığı ilk andan itibaren başka çocuklara göre bir fevkaladelik seziliyordu. Meraklı bakışlar, ışıl ışıl mavi gözler ve hiç bitmeyen bir tebessümle ailesinin göz aydınlığı olmuştu. Herkesi kendine hayran bırakan bir potansiyeli vardı. Neredeyse aile fertleri işini gücünü bırakıp sırf onunla ilgilenmek istiyorlardı. Herkesin yüreğini çalıyor, gönüllerini çeliyor ve kendine bağımlı hâle getiriyordu.

Zamanla serpilip yüzü gözü belirginleştikçe bu durum giderek artmıştı. Dillere destan bir güzelliğe sahip olan çocuk kısa sürede çevresine ün salmıştı. Aile, çevrenin de farkına vardığı bahsi geçen bu durumdan dolayı nazar almasından korktuklarından koruyup kolluyorlardı. Misafirler gittikten sonra çocuğu okuyan dedesinin neredeyse çenesi esnemekten tutuluyordu.

YEDİ ayın sonunda yürümeye başladı. Yerinde duramıyordu. Kaba motor becerileri hızlı gelişiyordu. Merakı sonsuz gibiydi. İncelemediği, kurcalamadığı bir şey yoktu. Hafızası müthişti. Üç sene sonra ise neredeyse büyümüş gibi haller sergiliyordu. Gören herkes “Bu ne kadar da bal dilli böyle” diyorlardı. Hayran olmayan neredeyse yoktu.

Babası sûfi meşrepti. Gönül ehli bir adamdı. Herkese yararlı olmayı dünyada ilke olarak benimsediğinden sevilip sayılıyordu. Elinden mesnevi türündeki eserler düşmezdi. Şirazlı Hafız ve Hz. Mevlâna meftunuydu. Gazellerde ve mesnevilerde Leyla ve Şirin’den “Dilruba” şeklinde bahseden bir beyit görünce gözü aydınlanıp gönlü coşuyor ve kızını kucaklayıp öpmeye doyamıyordu. İşi bazan daha ileri götürüyor ve ismine Canan, Yâr, Nigâr ve Dilber gibi ilaveler yapıyor ve bundan sonsuz bir mutluluk duyuyordu. Annesi Fehime Hanım ise kızına “Gönül çelenim” şeklinde hitap etmeyi tercih ediyor hayranlığını hiç gizlemiyordu.

DİLRUBA büyüdü. Çocukluluğundaki sevimliliği hiç eksilmemiş tersine giderek artmıştı. Bu dillere destan olan güzelliğe görüp “Maşallah” dememek imkânsızdı. Bu destan olma hâli mestan olanları da getiriyordu elbette beraberinde. Yaşıtları etrafında pervane oluyordu.

Nazı,........

© İstiklal