Bir dilim gönül, kat kat Lezzet: “Hamza Efendi Baklava”
Bazı tatlar vardır yalnızca damağımızda değil, hafızamızda da yer eder. Onları hatırlarken çocukluğumuzun bir bayram sabahı gelir gözümüzün önüne; annenin telaşlı elleri, dedenin ağır adımları, mutfaktan yayılan o mis gibi tereyağı kokusu…
İşte bu hatıraların içine düşen yeni ama köklü bir tat var artık: Hamza Efendi Baklava. Adana’nın bereketli topraklarından doğup yola çıkan bu zarif tatlı, yalnızca bir lezzet değil, aynı zamanda bir kültürün taşıyıcısı, bir kentin zarafetinin nişanesi, bir mutfağın haysiyeti…
Baklava, Anadolu’nun yüzlerce yıllık sofralarında yeri olan kadim bir miras
Bu miras, her ustanın elinde aynı asaleti taşımaz. Gerçek bir baklava, sadelikte gizli bir zenginlik taşır. Katkısız sert bir unla yoğrulmuş hamur, incecik açılır; içine serpiştirilen Antep fıstığı doğallığını fısıldar; özel üretimle elde edilen sadeyağ ise, o son dokunuşla lezzeti taçlandırır. İşte Hamza Efendi markası, bu kadim formülü aslına sadık kalarak yeniden yorumlayan, geçmişle geleceği birleştiren bir ustalık örneği...
Hamza Efendi Baklava, Adana Lezzet noktalarından
Adana Kültür Yolu Festivali’nde kendisini sadece bir tatlıcı olarak değil, kentin gastronomik elçisi olarak da gösteren Hamza Efendi, lezzetiyle olduğu kadar misafirperverliğiyle de hafızalarda yer ediyor. Festival kapsamında ağırlanan gazetecilere zarifçe takdim edilen baklava paketleri, tatlı bir jest ve Adana’nın misafirperverliğini, inceliğini ve mutfak kültürünü anlatan bir dil bence… O anlarda, bir dilim baklava, içinde bir tarih taşıyan şehrin gülümseyen bir yüzü........
© İstiklal
