PKK’nın Avrupa’daki Toplumsal Temeli: Gençler, Dernekler ve Siyasi Destekle Yükselen Güç
Avrupa kamuoyu yıllardır PKK’yı yalnızca Türkiye merkezli bir güvenlik problemi olarak ele almayı tercih ediyor. Oysa bugün geldiğimiz noktada PKK, Avrupa topraklarında örgütsel, toplumsal ve siyasal düzlemde derin bir kök salmış durumda. Bu köklenme; terörün klasik anlamda anlaşılan silahlı şiddet eylemlerinden çok daha öte, bir ideolojik nüfuz alanı inşa etme stratejisinin parçası.
Bu stratejinin en dikkat çekici ayağı ise toplumsal zemin yaratma çabasıdır. Avrupa’nın dört bir yanındaki sözde “kültürel dernekler”, “kürt enstitüleri”, “diaspora merkezleri” ya da “hak savunucusu inisiyatifler”, PKK’nın legal görünümlü arka bahçeleri hâline gelmiş durumda. Bu yapılar, sadece bir örgütün propagandasını yapmakla kalmıyor, aynı zamanda o örgütün Batı’da meşrulaşma zeminini güçlendiriyor.
Gençlik: Radikalleşmenin Yeni Taşıyıcıları
Avrupa’da büyüyen Kürt kökenli gençlerin önemli bir bölümü, PKK’nın söylem dünyasıyla tanışıyor ve zamanla bu ideolojik sistemin bir parçası hâline geliyor. Bu gençler çoğu zaman iki kimlik arasında sıkışmış bir kuşağın temsilcileri: Ne geldikleri ülkenin sosyokültürel normlarına tam anlamıyla entegre olabiliyorlar, ne de yaşadıkları ülkenin yurttaşlığına içtenlikle aidiyet hissediyorlar.
PKK işte bu kimlik boşluğunu ustaca kullanıyor. “Kürt kimliğini korumak”, “kültürel varlığı yaşatmak”, “dilini savunmak” gibi evrensel geçerliği olan söylemleri, zamanla örgütsel aidiyet yaratmanın zemini olarak kurguluyor. Öyle ki, bazı gençlik oluşumları artık sadece birer kültür merkezi değil, ideolojik eğitim kamplarına dönüşmüş durumda.
Dernekler........© İstiklal
