Ödülden Sürgüne Ahmet Kaya
“Yurdumdan uzak yağmurlar içinde”
Tarih 10 Şubat 1999 …
TMGD ödül törenini hatırlamayan yoktur. O gece Türkiye’ye vurulan damga, bugünlerde yine baş karakter olarak gündemin en üst sırasında yerini aldı, lâkin bir eksikle. Ahmet Kaya
Dönemin topluma mâl olmuş en ünlü sanatçılarının katıldığı ödül geceleri çok önemsenirdi o yıllarda. Eurovision gibi, güzellik yarışmaları ve bilgi yarışmaları gibi. Özel kanalların hızla çoğaldığı dönemde mâlûm ödül töreni televizyonda canlı yayımlandı. Özgün müzik En iyi erkek sanatçı dalında önceki yıllarda olduğu gibi ipi göğüsleyen yine Ahmet Kaya olmuştu. Ödül açıklandığında orada bulunan birçok sanatçının yüzünde türlü ifadeler belirdi, dün gibi hatırlıyorum. Küçümseme, alay, kıskançlık, şaşkınlık, öfke… Nefret dolu bakışlar. Salonda hissedilen soğuk hava bunlardan teşekküldü. Nasıl olur da kürtçü bir sanatçı dönemin en önemli ödülünü alır; (ki) o zaman ödüller halk oylaması ile belirleniyordu. Ahmet Kaya’yı her kesimden her siyasi görüşten insan dinliyordu. Kimi gizli saklı kimi açıktan bangır bangır dinliyordu. Millî görüşten bir ailenin çocuğu Şafak Türküsünü ezbere biliyordu mesela. Ülkücüler öyle çok dinlediler ki A. Kaya’yı; muadil olsun diye kendi içlerinden birkaç isim çıkardılar lâkin taklitler aslını yaşatsa da hiçbiri halkın gönlüne taht kuran isimler olamadı. Türkiye’de konser yasağı getirildiğinde Yunanistan başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde şarkılarını söylemeye devam etti Ahmet Kaya ve yıllar sonra verdiği röportajda şöyle bahsetti yasaklı durumundan: “Evrensel olmayı ben istemedim. Vatanımda yasaklandım ve mecbur kaldım yurt dışında konser vermeye. Biliyor musun iki gözüm! ulusal olamayan evrensel olmuş ne yazar!”
Ulusal olmak …
1999’da Türkiye ne durumdaydı? Şu üç başlık oldukça sorunluydu. Toplumsal olarak 17 Ağustos depreminin enkazı altındaydı Türkiye ve ilk sırada yer alan en büyük sorun buydu. Ekonomik olarak aşırı yüksek enflasyonla mücadele sürüyordu. (Yıllık tüfe h,8) bilanço ağırlaştıkça toplumsal ve siyasi gerilirim de artıyordu. Üçüncü ve en asli sorun ise PKK ile süren çatışma atmosferinin getirdiği güvenlik sorunuydu. Bu üç büyük mesele ile baş etmeye çalışan Türkiye’nin uluslararası alanda bile yankı bulacak ve manşet olacak bir başlığı daha olmuştu. 1999 yılı Türkiye almanağında Ahmet Kaya, Ödül Töreni ve Çatal fırlatma etiketi ile yıllarca gündemde kalan olay oldu. Peki ne oldu da gündem oldu o gece?
Törene dönelim:
“Kürtçe bir şarkı yaptım ve Kürtçe de bir klip çekeceğim. Bu klibi yayımlayacak yürekli programcıların olduğunu da biliyorum!” Derken mikrofonun sesi kısıldı. Salondan uğultular yükselirken Kaya masasına döndü. Popüler kültürün palazlandırdığı birkaç şarkıcı masaya yöneldi ve biri çatal fırlattı, çatal Kaya’nın eşinin başına isabet etti. Erdal Acar’ın “Defol vatan haini bölücü!” çıkışı salonu galeyana getirdi. Kaya’ya yakın isimler fiziki ve sözlü tepkilerden korumaya çalışsalar da Ahmet Kaya ve eşi apar topar salondan ayrıldılar. Ödül gecesinden ve sürgüne yollanmadan önce Türkiye’de o masada söylediği son sözleri şunlar olmuştu A. Kaya’nın:........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein