menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şara yönetiminin merkezi devlet hayali

15 14
23.07.2025

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın Temmuz başında yaptığı “Hepimizin uzlaşması ve şu sonuca varması gerekiyor: Tek millet, tek halk, tek ordu, tek Suriye” açıklaması, Suriye’deki pek çok tartışmayı yeniden alevlendirdi.

Şam’daki kritik görüşme: Farklı yorumlar, derin ayrılıklar

9 Temmuz’da Şam’da, Kuzey ve Doğu Suriye Yönetimi temsilcileri ile Suriye Geçiş Hükümeti arasındaki toplantıya katılan Barrack, sonrasında yaptığı açıklamalarla Suriye’deki merkeziyetçi Ahmed eş-Şara hükümetini açıkça destekledi. “HTŞ yönetimi Suriye’nin yeni gerçeğidir. Onlarla konuşmadan barış mümkün değil” diyerek, radikal ve tekçi merkeziyetçi yönetimi fiilen meşrulaştıran bir tutum aldı. Bu sözler, özellikle insan hakları örgütleri ile farklı dini ve etnik kimliklere sahip kesimler tarafından eleştirildi. HTŞ’nin sicili göz önünde bulundurulduğunda, böyle bir meşruiyetin verilmesi sadece diplomatik değil, ahlaki açıdan da sorgulanmalıdır. Barrack’ın yaklaşımı, ABD’nin Suriye politikasında bir yön değişikliği mi, yoksa kısa vadeli çıkarlar uğruna uzun vadeli barışın göz ardı edilmesi mi sorularını gündeme taşıdı.

ABD’nin Taliban ile yürüttüğü Doha süreci ve ardından gelen tanınma tartışmaları, bugün HTŞ bağlamında yeniden gündeme geliyor. Tıpkı Afganistan’da olduğu gibi, radikal İslamcı bir hareketle diyalog kurmanın kısa vadeli güvenlik hedefleriyle meşrulaştırılması; uzun vadede insan hakları, kadınların durumu ve azınlık güvenliği gibi temel ilkelerin göz ardı edilmesine yol açabilir. ABD’nin geçmişte benzer örgütlerle yaşadığı deneyimlere rağmen Barrack’ın HTŞ’ye dair “yeni gerçeklik” vurgusu, Washington’un uluslararası normlara dayalı diplomasi çizgisinden uzaklaştığı yönünde yorumlara neden oldu.

Bu görüşmenin ardından ilginç açıklamalar sadece Barrack’tan gelmedi. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Dış İlişkiler Komitesi Eş Başkanı İlham Ahmed, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Şam hükümeti ile anlaşmayı “zor ama gerekli” olarak nitelendirdi ve “Suriye’de merkezi bir yönetimle güvenlik ve eşitlik sağlanamaz. Çözüm, adem-i merkeziyetçi, çoğulcu bir sistemdir” diyerek Barrack’ın söylediklerini eleştirdi. Ancak görüşmelerde kapıyı kapatmak yerine, daha sık görüşülmesi gerektiğinin altını çizdi.

Suriye’deki tüm etnik grupların haklarının anayasada tanınmasını savunan Ahmed, yerel toplulukların ihtiyaçlarının karşılanması için yetki sahibi olmalarını sağlayacak bir modeli desteklediklerini belirtti. “Tam olarak talep ettiğiniz modeli nasıl tarif ediyorsunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Yerel yönetişim çerçevesinde adem-i merkeziyetçilik ifadesi bu ortak bir arada yaşama durumunu ifade ediyor. Bu, içinde yaşayan tüm gruplar tarafından temsil edilen, adem-i merkeziyetçi yetkilere sahip bir bölgeniz olduğu anlamına........

© İlke TV