menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Güney Suriye’de İsrail’e Fren, SDG’ye Test

14 1
23.09.2025

Erdoğan “İsrail’in hedefinde biz de varız” dediğinde herkes gülmüştü. Yaşananlar onu haklı çıkardı. Gazze’den sonra Lübnan’a, peşinden İran’a, Yemen’e, Suriye’ye, Tunus’a ve nihayet Katar’a saldıran İsrail, Batı Şeria’yı da ilhak edeceğini duyurdu. Sırada neresi var?

10 Eylül tarihli (Türkiye Gazetesi) yazısında “İsrail laftan değil güçten anlar” diyen Cem Küçük haklı. Ama bu gücü kim gösterecek?..

İsrail’i kimler durdur(a)maz?

1) ABD: İsrail gerek finans piyasası ve medyadaki gücü, gerekse Evanjelikler ile kurduğu sıkı bağlar sayesinde ABD üzerinde o kadar etkili ki, bu ülkenin Orta Doğu politikasını adeta tek başına İsrail belirliyor. Bu yüzdendir ki ABD, İsrail’i durdurmaya hiç de hevesli görünmüyor.

2) Avrupa ülkeleri: ABD’den farklı olarak İsrail ile aralarında duygu birliği yok. Hatta tam tersi geçerli. Tarih boyunca Yahudiler Avrupa’da sevilmeyen, istenmeyen bir kavim olmuş. 1948’de İsrail kurulduktan sonra Avrupa’dan bu ülkeye zaman içinde milyonlarca Yahudi göç etmiş. Onların dönme ihtimali, Yahudileri kendilerinden uzak bir coğrafyada tutmak isteyen Avrupa’nın ciddi biçimde gözünü korkutuyor. İsrail’in Yahudiler için güvenli bir ülke olması, Avrupa için bu yüzden önemli.

Avrupa hükümetlerinin Gazze konusunda yeterince ses yükseltmemelerinin bir diğer sebebi, Rus tehdidi yüzünden ABD’nin güvenlik şemsiyesine muhtaç olmaları. Gazze gibi ‘talî’ bir konu yüzünden ABD ile ters düşmek istemiyorlar.

3) Arap ülkeleri: 1948, 1956, 1966 ve 1973 yıllarında İsrail’le yaptıkları savaşların tamamını kaybetmeleri, İsrail’i Arapların gözünde yenilmez bir güç haline getirdi. Mısır, bu savaşlar sırasında kaybettiği Sina Yarımadası’nı bile ‘İsrail aleyhine politika yürütmeme’ şartıyla 1979’da geri alabildi. Mursi’nin iktidarda kaldığı süreyi saymazsak, bu söze sonuna kadar bağlı kaldı.

Ayrıca İsrail, 1948’den bu yana Arap ülkeleriyle arasındaki mesafeyi her bakımdan açtı. İsrail’in yeni kurulduğu bir dönemde, arkalarında Sovyetler Birliği’nin desteği de varken defalarca deneyip yapamadıkları şeyi Arap ülkeleri bugün hiç yapamaz. ABD’den silah almayı bıraksınlar, ABD bankalarına yatırdıkları paranın bir kısmını başka ülkelere kaydırsınlar, petrol vanalarını birazcık kıssınlar, bu bile kâfi. ABD’ye göbeğinden bağlı petrol krallarının bu kadarını dahi yapabileceğini zannetmiyorum.

4) İsrail ve ABD’den aldığı darbelerden sonra İran zaten denklem dışı kaldı. Pakistan, Endonezya ve Malezya gibi İslam ülkeleri bölgeye çok uzak. Rusya, Ukrayna ile uğraşıyor. Çin büyük bir güç olsa da, dünya siyasetine ağırlığını koymaya başlamadı. Ayrıca insan hakları sicili öyle bozuk ki ‘birbirlerinin kirli çamaşırlarını karıştırmama’ hususunda ABD ile anlaşmaları dahi mümkün. Velhasıl Gazze’ye Çin’den de hayır........

© Hür Fikirler