AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRK YARGISINDAKİ YERİ VE UYGULANMASI: SELAHATTİN DEMİRTAŞ KARARI
Türkiye Cumhuriyeti, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerini ortak bir paydada buluşturmayı amaçlayan Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden biridir. Türkiye, 1949 yılında Avrupa Konseyi’nin kuruluş sürecine katılmış ve 1950 yılında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) imzaya açılmış ve Türkiye imzalayan ilk ülkeler arasında yer almıştır. AİHS’in Türkiye’de yargı yetkisinin tanınması 9 Kasım 1990 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu tarihten itibaren Türkiye, AİHM’in yetkisini tanımış ve bireysel başvuru hakkını kabul etmiştir.
Türkiye’nin AİHM’e taraf olması, iç hukuk yolları tükenmiş vatandaşlar için uluslararası bir denetim mekanizmasının kapısını açmıştır. Bu durum, Türkiye’nin insan hakları standartlarını Avrupa normlarına yaklaştırma sürecinde tarihi bir dönüm noktası teşkil etmiştir.
TÜRKİYE İÇ HUKUKUNDA AİHM KARARLARININ YERİ
· Anayasa’nın 90. Maddesi ve Uluslararası Hukukun Üstünlüğü
2004 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle Anayasa’nın 90. maddesi uluslararası anlaşmalar açısından şu şekilde düzenlenmiştir:
“Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi hâlinde, milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”
Bu düzenleme ile temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmeler, ulusal yasalarla çeliştiği takdirde öncelikli olarak uygulanır hâle gelmiştir. Dolayısıyla AİHS ve AİHM kararları, Türk hukuk sistemi içerisinde üst norm niteliği kazanmıştır.
· İç Hukukta Uygulama Mekanizması
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesinin (f) fıkrası uyarınca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen bir karar sonucunda, bir mahkeme kararında hak ihlali tespit edilmesi hâlinde, ilgili kişi başvuruda bulunarak yargılamanın yenilenmesini talep edebilir. Bu düzenleme, AİHM kararlarının iç hukukta etkili bir biçimde uygulanmasını ve ihlalin sonuçlarının giderilmesini amaçlamaktadır.
Yargılamanın yenilenmesi kurumu, AİHM kararlarının Türk hukuk sistemine yansıtılmasını sağlayan temel mekanizmalardan biridir. Bu çerçevede mahkemeler, yeniden yapılan yargılama sürecinde AİHM kararında ortaya konulan ihlal gerekçelerini dikkate almak ve kararlarını bu doğrultuda gerekçelendirmekle yükümlüdür. Aksi yönde hareket edilmesi, hem Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca uluslararası yükümlülüklerin ihlali hem de Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin ihlali sonucunu doğurur.
AİHM KARARLARININ UYGULANMAMASI HÂLİNDE SÜREÇ VE YAPTIRIMLAR
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları, Türkiye açısından........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein