menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kur’ân’ın Belâgat Mucizesi

6 0
yesterday

Belâgat sözlükte “sözün fasih ve açık seçik olması” anlamında masdardır. Aynı zamanda belâgat, sözün, fasih olmakla beraber yer ve zamana da uygun olmasıdır.1

Kur’ân’ın edebî yönü yani belâgati, onun mucize oluşunun en açık görünen cihetidir.

Lebîd b. Rabîa, Muallakât2 şairlerinden biridir. Kur’ân nazil olduktan sonra şiiri bırakıp Müslüman olmuş; kızı da babasının şiirinin Kâbe’den indirilmesine bu sözüyle sebep olmuştur.

Ayrıca ünlü şair Lebîd b. Rabîa ki, Kabe’ye asılan şiiri ve diğer şiirleriyle edebiyatçılar arasında bilinir. Hz. Peygamber’in sağlığında onun huzuruna gelip İslam ile şereflendikten sonra şiir söylemekten vazgeçmişti. Hz. Ömer bir gün, ‘’Ey Lebîd! Bize şiirlerinden bir şey oku…’’ deyince, ‘’Bakara ve Âl-i İmrân surelerini işittikten sonra şiir okumaktan caydım…’’ cevabını vermişti.3

Bu hadiselerden de anlaşılacağı üzere demek ki Kur'ân o dönemde öyle bir belâgat örneği sergilemiş ki toplumda en itibar edilen ve övünç kaynağı olan şairlerin kasidelerini dahi gözden düşürmüştür.

Bedîüzzamân Hazretleri bu konuda şöyle demektedir:

Hem bedevî bir edîb فَاصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ okunurken işittiği vakit, secdeye kapanmış. Ona demişler: “Sen müslüman mı oldun?” O demiş: “Hayır. Ben, bu âyetin belâgatine secde ettim.4

Bir başka bedevî edîb ise Yûsuf sûresi okunurken: فَلَمَّا اسْتَيْـَٔسُوا مِنْهُ خَلَصُوا نَجِياًّۜ âyetini işitir işitmez: "Şehadet ederim ki, hiçbir yaratık buna benzer bir söz söyleyemez" demiş.5

Birde, Selemenoğulları kabilesinden birkaç yiğit, Mekke'ye........

© Habername