Yıkım Ekibi
Yıkım Ekibi
“Bir şeylerin anlamlı olduğu zamanlara geri dönmekistiyorum.”/ The Shawshank Redemption’1994
Bir müesseseyi, kurumu, şirketi ya da organizasyonu ayaktatutan şey yalnızca sermaye, teknoloji, güvenlik veya dışkaynaklar değildir. Asıl güç, o yapının içindeki insan kaynağınınruhundan, motivasyonundan ve ortak hedefe olan bağlılığındandoğar. Ne var ki bu dinamik, dışarıdan gelen darbelerle değil; içeriden işgören görünmez tehditlerle yok olabilir. Tarih bize şuhakikati tekrar tekrar göstermiştir: İmparatorluklar dışarıdanyıkılmaz; önce içeriden çürür… Derler ki: “Düşmanıbeklemeyin, çöküş içeriden başlayacak!”
Kurumsal ve toplumsal çürümenin ve çöküşün üç ana kaynağıvardır: “Korku, inançsızlık ve ilgisizlik.” Bunların zıddı ise“cesaret, güven ve aidiyet”tir. Bu çürüme kaynaklarının üçünebirden ben “yıkım ekibi” diyorum!
Yenilik, iyileşme ve üretim katili: Korku!
Korkunun hâkim olduğu bir yapıda çalışanlar fikirlerini dilegetiremez, hata yapmaktan çekinir ve ilham vericilik, özgünlük, üretkenlik ve inovatif yeteneklerini ortaya koyamaz. Yönetimden gelen baskıcı tutumlar ekibin cesaretini kırar; böyleortamlarda insanlar yalnızca minimum düzeyde görev yapar, fazlasına gönüllü olmaz. Tarihte bunun misali çoktur; örneğin, Roma İmparatorluğu’nun son dönemlerinde imparatorunhuzurunda yanlış bir söz söyleyen bunu hayatıyla öderdi. Öylebir zaman geldi ki gerçeği dile getirecek kimse kalmadığında, devlet düşmanın mızraklarıyla değil bürokrasinin “korkularıylafelç oldu” ve işgal de kaçınılmaz oldu.
Çocukların yetişmesinde de durum farklı değildir; korkuçocuğun gelişiminde en baskın engelleyici faktördür. Keşfetmeve öğrenme isteğini baskılar, kendi yeterliliklerine güvenemez, beyin gelişimini olumsuz etkiler, iletişim zorluklarına ve özgüven eksikliğine yol açar, yeni fikir üretme ve özgürdüşünme kapasitesi azalır.
Benzer manzarayı günümüz iş dünyasında da görürüz. Çalışanların “Bir şey söylersem işimden olurum” yahut“konuşursam kazanımlarımı ve/veya pozisyonumu kaybederim” korkusuyla sustuğu kurumlarda cesur fikirler filizlenmez. 2010 yılında kurulan WeWork, şirketlere ortak çalışma ve ofis ortamısağlayan bir girişimdir… Kurucunun vizyonerliği etrafında öylebir “korku halesi” oluşturulmuştu ki kimse kralın çıplakolduğunu söylemeye cesaret edemedi. Sonuç? Balon gibişişirilen değerlemeler bir sabun köpüğü gibi yok oldu gitti.
Ortak Hayalin........© Habername
