Sağlık, Afiyet ve Farkındalık
Bugün sizlerle hayatımızın en büyük nimetlerinden birinin farkında olmak üzerine yazmak istiyorum: Sağlık ve Afiyet.
Sağlık, sadece hastalandığımızda fark ettiğimiz bir kavram değildir; o, hayatın her anında bizimle olan sessiz bir dosttur. Onu korumak, değerini bilmek, farkında olarak yaşamak; hem bedenimize hem ruhumuza karşı bir sorumluluktur.
Her sabah gözlerimizi açtığımızda, aslında farkına bile varmadan bir mucizeyle karşılaşırız: Yaşamak, nefes almak. Göğsümüzün ritmik hareketi, kalbimizin durmadan atışı, bedenimizin sessiz uyumu. Tüm bunlar, bize verilen en büyük armağanlardan biridir.
Bir nefesin bile ne kadar değerli olduğunu, onu almakta zorlandığımızda anlarız. Oysa her gün binlerce kez nefes alırız; her biri, yaşamı yeniden başlatan bir davet gibidir. Soluduğumuz hava, hücrelerimize kadar ulaşır; yediğimiz her lokma, sindirim sistemimizde çözülür, kanımıza karışır, vitamin ve enerjiye dönüşür. Vücudumuz, kusursuz bir düzen içinde, her an bizim için çalışır.
Bazen aceleyle yaşarken, bu mucizelerin içinden geçer gideriz. Çoğu zaman, sahip olduğumuz şeylerin değerini ancak onları kaybettiğimizde anlarız. Oysa her aldığımız nefes, her attığımız adım, her çarpan kalp; muhteşem bir ikram, sessiz bir mucizedir.
Düşünün
Aldığımız bir nefes, akciğerlerimizde oksijene dönüşür, o oksijen tüm hücrelerimize ulaşır. Daha sonra hücrelerimizden gelen karbondioksit verdiğimiz nefesle tekrar dışarı atılır. Aslında her nefes alış verişte iki defa yeniden hayata döneriz. Nefes almak kadar nefes vermekte büyük nimettir.
Yediğimiz bir lokma, sindirim........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein