menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Malazgirt Yorumlaması

14 0
26.08.2025

Muş’un Malazgirt Ovası'nda, Sultan Alparslan komutasındaki Türk ordusunun 50 bin asker, Romen Diyojen komutasındaki Bizans ordusunun ise 150 bin askerden oluştuğu üzerinde genel bir uzlaşı var.

Türkiye Devleti her yıl, bazen çok debdebeli bazen cılız, Türk ordusunun Türk milletine Anadolu'nun kapılarını açtığı zaferini kutlar. Çünkü Malazgirt Savaşı, Türk milletinin tarihinde çok önemli bir dönemeç, çok önemli bir mihenk taşıdır.

Malazgirt zaferinin kazanılmasında çok önemli unsurlardan birinin de Bizans ordusundaki Karadeniz'in kuzeyinden Balkanlara göç yolu ile inen, din olarak Hristiyanlığı benimseyen Kuman, Kıpçak ve Peçenek Türk boylarının Bizans ordusundan Türk ordusu tarafına geçmeleridir. Bu savaş alanında tesis edilen Türk birliğinin savaşın yönünü değiştirdiği üzerinde de bir uzlaşı vardır.

İki ordu bir ovada savaşmak üzere karşı karşıya geliyor ve bir taraftaki bir kısım asker, aynı millî mensubiyetteki savaşacakları ordunun tarafına geçiyor. Tabii, dünya harp tarihi uzmanlarının incelemesi gereken bir durum. Harp tarihinde, Yıldırım Bayezit-Timur 1402 Ankara Savaşı'nda kısmen yaşanmasının dışında bir örneği var mıdır?

Fakat bu durumu bir de sosyolojik açıdan irdelemek lazım.

Bizans ordusundaki Türkler ile Alparslan'ın ordusundaki Türkler, aralarında geçmişten bir bağ olduğunu görmüşler: atlarının kuyruklarının bağlanma şekli, başlarına taktıkları börkler, kıyafetleri, dilleri vesaire.

Geçmiş birliği onları birbirine yaklaştırmış. Farklı coğrafyalarda yaşıyor olmaları, ayrı dinlere inanıyor olmaları, farklı devlet otoritelerinin mensubu olmaları bir araya gelmelerini engelleyememiş ve Türk........

© Habererk