Kıyaslanma kültürü
Hayatın doğal akışında insan bir ölçüye, bir dengeye, bir istikamete ihtiyaç duyar. Önemli olan neyin ölçü alındığıdır. Değerlerin orijininde aile olabilir, kültür olabilir, din olabilir, medya ve popüler kültür olabilir, ekonomi olabilir, bireysel deneyimler olabilir. Bu yazı daha çok popüler kültürün gösteriye dönüştürdüğü tüketim vitrinlerinden devşirilen ölçüye odaklanacaktır.
Ne yazık ki bugün kendimize ayna tuttuğumuz yer, başkalarının filtrelenmiş hayatları olmaktadır. Kendi değerimizi, başkalarının sürekli güncellenen hayat sahnelerinde arıyoruz. Kıyaslanma, modern insanın gündelik rutini hâline geldi. Sessiz bir alışkanlık olmaktan çıkıp toplumsal bir baskı mekanizmasına dönüştü.
Bunu görmek için etrafımıza bakmak yeterli. Sabah işe yetişmeye çalışan sıradan bir insan düşünün. Daha gözünü açar açmaz telefon ekranında karşılaştığı şey, bir arkadaşının 'güne enerjik başlangıç' videosu. Pastel tonlarda bir oda, kahve ve düzenli bir masadan oluşan konseptle. Kişi daha yüzünü yıkamadan, başkasının gününe yetişemediğini düşünüyor.
Hemen herkes aynı şeyi yapıyor. Başkalarının tatil fotoğraflarını, spor salonundaki pozlarını, yeni aldığı otomobilin........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein